Dünyanın en karmaşık dili. | Kurzgesagt

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

odayı trilyonlarca kum tanesiyle, milyarlarca pirinçle biz binlerce

üzümle birkaç bin elmayla ve bir düzüne karpuzla dolduralım

Hücrelerinizin içi böyle görünüyor.

numara açısından çoğunlukla su molekülleriyle dolu, yani kum taneleriyle.

Su hücrenin içine yumuşak jel gibi bir yoğunluk veriyor ve

diğer şeylerin etrafta rahatça dolaşmasına olanak sağlıyor.

Neredeyse diğer her şey elmalar, pirinçler proteinlerden oluşur.

Toplamda bir kaç milyar hücrenin fonksiyonuna

göre değişiklik gösterebilecek 10binden fazla tür.

Hücreleriniz basitçe protein robotlarıdır.

Tüm hayatın olduğu gibi.

Hatta…

vücudunuzun yağ olmayan tüm katı parçaları çoğunlukla

proteinden oluşmaktadır, kemikleriniz bile.

Proteinler hayatı mümkün kılan ölü şeylerdir.

Bu nasıl oluyor?

HAYATIN DİLİ

Hücrelerin hayatta kalması için çok zor şeyler yapması gerekir,

yemeği yemeli ve çıkarmalı

büyümeli ve yapılar kurmalı,

tehlikeden kaçmalı ya da uyarıcılara tepki

vermeli,kendilerinin kopyasını yapmalı ve dahası.

Tüm bunlar hayatın dilini konuşarak yapılır.

Ve bu dilin kelimeleri proteinlerdir.

Ve bu da bu dilin özetle nasıl çalıştığı.

Her şey amino asitlerle minik organik moleküllerle başlıyor.

Onlar, hayat dilinin alfabesi.

Farklı harfler gibi onlardan 21 tane var.

Aminoasit A aminoasit B , C ve dahası

Eğer 50 aminoasidi bir araya getirirseniz bir protein

oluştururlar ki bu da hayatın dilinde bir kelime demektir.

Ve eğer bU protein kelimelerinden yeterince bir araya

getirirseniz “Biyolojik Yol” adı verilen bir cümleniz olur.

haydi biraz basitleştirelim ve diyelim ki örneğin proteinlerinin

bir küp şekeri hayat diliyle parçalarına ayırması gerekiyor.

Aminoasitlerin proteini oluşturmak için K I R M A K harflerini alabilir.

Sonrasında bu protein kelimesini diğer protein kelimeleriyle Şekeri Kırmak anlamına gelen “Biyolojik Yol” cümlesini oluşturmak için birleştirin

Gerçeklikte hayatın bu dili o kadar karmaşık ki hayal gücüne meydan okuyor.

Insanların dilini konuşmak için 8.000 kelime bilmen gerekiyor.

Ama hayatın dilinde tahmini 20.000 kelime var.

Ve ortalama bir İngilizce kelimede 5 harf varken insan proteinlerinde ortalama 375 aminoasit vardır.

En uzun proteinde 30 binden fazla vardır.

Ve hücrelerin her an binlerce adımı uygulaması gerekiyor

eğer hayatın dilini konuşmayı bırakırlarsa ölürler.

Tamamdır.

Ama akılsız hücreler nasıl bu kadar karmaşık bir dili konuşuyor.

Haydi biraz daha derine inelim.!

Proteinleri oluşturmak için kombine edilebilecek 21 aminoasit vardır.

Ve proteinler binlerce düzinelerce aminoasitten oluşmaktadır.

İnsan için ortalama protein 375 Amino asitlik uzunluğu olan hücre için

Hücreleriniz’in yapabileceği göz alıcı 6.8x 10^495 Muhtemel proteininiz olur.

Evrendeki atomlardan quadrillion googol googol googol googol daha fazla.

Bu muhtemel proteinlerin çoğu işe yaramaz , aynı insan

dilinde çoğu harf kombinasyonunun saçmalık olduğu gibi.

Yani hangi kelimenin, hangi proteinin düzgün konuşulabilecek bir dil oluşturduğunu bilmelisiniz.

Ve bu DNA’nınızın işi

uzun bir talimatlar sekansı.

Bir hücrenin DNA’sını çözseydiniz 2 Metre uzunluğunda olurdu.

tüm vücudunuzun DNA’sı tek bir uzun ip haline

gelseydi dünyadan güneşe 20 kere git gel yapardınız.

DNA’nızın aşağı yukarı yüzde 1’i genlerden oluşmaktadır, ki bu da basitçe hayat

dilini konuşan hücrelerin kullandığı tüm kelimeleri barındıran sözlüklerdir.

Ama genler aynı zamanda hücrelerin iş görebilmek

için ihtiyaç duyduğu kullanım kılavuzlarıdır.

DNA’nızın geri kalanı muhtemelen işe yaramaz değil ama basitçe kurallar kümesi gibi.

Hayat dilinin gramer kitabı gibi.

Hangi proteinin hangi zamanda üretilmesi gerektiği gibi.

Onlardan kaçına ihtiyacın var?

Hangi protein kelimesi hangisiyle gidiyor? Ve neden?

Tamamdır,Harfler,Kelimeler,Cümleler,Sözlük ve Gramer.

Ama tabii ki bunlar sadece beyin uyuşturacak kadar karmaşık bir şey için metafor.

Haydi gerçekliğe küçük bir bakış atmak için biraz daha derine inelim.

Ölü proteinler nasıl hayata sebep olur?

Şimdi basit prensiplerimiz olduğuna göre ölü şeylerin nasıl

birlikte hayata sebep olduğunu anlamak için bir şansımız var.

Ve bunun için evrenin bir temel küvetine ihtiyacımız var.

ELEKTRO MAGNETİZM

Atomları oluşturan temel parçacıkların ve amino asitleri oluşturan

atomlar’ın birbirini çeken veya uzaklaştıran farklı şarjları var.

21 farklı amino astin azıcık farklı değişik şarjları var.

Bazıları daha negatif diğerleri daha pozitif.

Hücreleriniz protein oluştururken değişik amino

asitleri zincir şeklinde basitçe ip şeklinde dizer.

Kullanılan aminoasitlerin farklı şarjları

yüzünden bu ipler kendi içine katlanmaya başlar.

Bu katlanma süreci o kadar karışıktır ki tam

anlamıyla hala nasıl çalıştığını çözebilmiş değiliz.

Ama özetle:1 boyutlu ipler 3 boyutlu yapılar haline gelir.

Proteinler basitçe spesifik şekle sahip olan 3 boyutlu yapboz parçalarıdır.

Proteinlerin dünyasında şekil her şeydir.

Çünkü 3 boyutlu şekli bir proteinin hangi alanda hangi yönde şarj olduğunu

belirler ve bu diğer proteinlerle nasıl etkileşme geçtiğini belirler.

Tüm bu farklı şekilde şarj edilmiş protein yapboz

parçaları bir araya gelebilir ya da birbirini itebilir.

Bir araya geldiklerinde şarjları değişir ki bu da onların şekillerini değiştirebilir…

ki bu da onları yeni bir protein yapar: yeni şeyler yapabilen yeni bir alet.

Proteinleri bu kadar inanılmaz şekilde güçlü yapan şey budur.

Onlarla neredeyse her şeyi yapabilirsiniz.

Karmaşık yapılar yapmak için lego parçaları gibi bir araya gelebilirler.

Bir şeyleri sökebilirler, iş yapmak için

enerjiyi kullanan mikro makinaler yapabilirler.

Ve belki de en göz alıcı olanı aralarında bilgi iletişim yapabilirler.

Diyelim ki toksik bir kimyasal hücrelerinize giriş

yapıyor o toksine uyabilecek bir protein olabilir.

Protein toksini bulursa şeklini değiştirir

Bu yeni şekilde artık şeklini yeniden değiştiren başka bir proteine uyabilir.

Bu yeni protein doğrudan DNA’nıza bağlanan,özel bir Proteinin üretimini

emreden,Toksine karşı antidot görevi gören bir mikro makine aktif eder.

Bu kademeli etkileşim az önce bahsettiğimiz yol,

Hayat dilinde bir cümle.

Yani tek bir aktif düşünceleri olmadan proteinler

sorunu çözdü ve hücrenin hayatını kurtardı.

Gerçeklikte, bu yolların düzinelerce yüzlerce adım olabilir.

Hayatın nasıl işlediği inanılmaz şekilde huşu uyandırıcı.

Bir şekilde kafa bulandırıcı ölü ve aptal proteinlerin

etkileşimi daha az aptal ve daha az ölü hücreler yaratıyor.

Buralarda bir yerde hayat meydana geliyor.

Ama hâlâ hayatın ne olduğunu bilmiyoruz.

APTAL ŞEYLER NASIL BİRLİKTE AKILLIDIR?

Başka bir benzetmeye ihtiyacımız var o halde karıncalardan konuşalım.

Karıncalar hücrelerle temel bir mülk paylaşır: onlar gerçekten aptal.

Tek bir karınca işe yaramaz bir şekilde dolaşıp durur.

Ama çok fazla karıncayı bir araya getirirseniz

bilgi paylaşırlar ve harika şeyler yaparlar.

Karmaşık yapılar yapar, birbirlerini önemser, kendilerini

organize ederler ya da düşmanlarına saldırırlar.

Tek başlarına aptal olsalar da birlikte çok daha yüce bir şey olurlar.

Bu fenomen doğanın her yerinde meydana gelir ve buna ortaya çıkma adı verilir.

Bu varlıkların özellikleri yetenekleri olup onların

parçalarının bunlara sahip olmamasının gözlemlenmesidir.

Vücudunuzdaki her şey böyle çalışır, hücreleriniz

kimya tarafından yol gösterilen bir çanta proteindir.

Ama birlikte bu proteinler sofistike şeyler yapabilen canlı birini meydana getirir.

Hücreler karıncalardan bile aptal olan akılsız robotlardır.

Ama çoğunun birlikte hareket etmesi dokuları ve organ sistemlerini meydana

getirir, kalbinizi attıran kaslara, düşünmenizi sağlayan beyin hücrelerine kadar.

Dışarıya, inanılmaz boyuttaki uzayın,sonsuzluğun

gerçek olduğu yerin boyutuna bakarsanız

biraz küçük, önemsiz hissetmemeniz neredeyse imkansız.

Ama eğer içinize, gerçekten ne olduğuna bakarsanız

neredeyse tahmin edilemez karmaşıklığı keşfettiniz:

HAYATIN GÜZEL DİLİ