7 Gün Denizde Mahsur Kaldım | MrBeast

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

Ṣu anda okyanusun ortasında bir salın üstündeyiz

ve teknemiz de gidiyor.

Yedi gün burda olucaz

  • Ne kadar dedin?
  • Yedi gün.

Yapma.

Bu sal medeniyet bulunan en yokun konuma

millerce uzaklıkta.

ve sevsek de sevmesek de

dört arkadaşımla birlikte bu salda mahsur kaldık.

Ve hiç kolay olmayacak. -Bu çok korkunç.

Yağmur hiç durmuyor.

Şu an berbat durumdayız. Bu meydan okuma, eğlenceliyken bir

anda resmen kabusa döndü.

Dostum baksana tekne amma uzakta.

Artık göremiyorum resmen.

Evet, ilk adım—

Gölgelik yapmazsak fena yanacağız.

Hayatta kalma uzmanlarından oluşan bir ekipten,

sala sığınak yapmak için gerekli tahta,

halat gibi malzemeleri yüklemesini istedim.

Başlayalım beyler. Hava kararmaya başladı bile.

-Bu taraf bende. -Parmağım.

Şimdi çadır yapar gibi bunları dikiyoruz.

Başlamak için en kötü günü seçtik.

Bulutlardan anlayacağınız üzere fırtına başlıyor.

Ve yapacağımız ilk şey kendimizi korumaya almak için bir yapi yapmak.

Ayrıca yedi gün boyunca

bir ahşap levhada olacağımız

için güneşten korunmalıyız ki

vücudumuz yanmasın.

Yani bir taşla iki kuş.

Kuş demişken biz bunu yaparken

  • bu yaşandı.

  • Dostum kuş!

  • Doğruca bize geliyor!

  • Aman tanrım, kuş geliyor!

Evet!

Bu çok garip!

  • Ona isim koyalım.
  • Ne olsun?

Bryan. Bryan. Bryan. Bryan.

Bryan, gidip balık yakalamak ister misin?

Biliyorum. Bana bakıyor. Ve anlıyor.

  • Jimmy, söylemen yeter.

  • Bırak o bıçağı.

  • Tamam, bıçağı bırakıyorum.

  • Ve baltayı da.

Bryan, şaka yaptı.

Kuşu boş verin, sığınak yapmalıyız.

  • Arkadaş ediniyoruz!
  • While Bryan watched,

Bryan izlerken, biz de günün geri kalanında ilk sığınağımızı yapmaya çalıştık.

Tareq yardım etmedi.

Drone’la havalı çekimler yaptı o.

Ve ona kızmadım bile.

Bu kasanın içinde beşimize yedi gün

boyunca yetecek kadar yemek var.

Aman tanrım.

Bu iki varilde de

beşimize yetecek kadar su bulunuyor.

Tadı nasıl?

Çok sıcak.

Bardağımda pislik vardı.

Hava kararıyor ve bu kasada “uyku” yazıyor.

Umarım arkadaşlar, yumuşak bir şey koymuştur.

  • Neden ıslaklar?
  • Teknede her şey ıslanır.

Yatağa hazırım ben. Uyumak istiyorum.

Pekala, ilk gecedeyiz ve Brayın adeta esniyor.

Sefil durumdayız.

Tek korumamız bu şey.

Neye kalkıştığımı fark etmemiştim. Çok sıcak.

u şey suda sürüklenmeye devam ediyor ve kusacağım.

Yanımda da çok terli insanlar var.

Merhaba terli beyler.

İlk günden böyle kokuyorsanız

yedinci günde nasıl kokacaksınız peki?

Oh, tanrım.

İlk gece uyumakta epey zorlandık.

Uyumak imkansızdı.

Bu dalgalar beni mahvediyordu.

Ve en kötüsü ise en yakın arkadaşımız,

Bryan, o sabah bizi terk etmişti.

-Bryan! -Bryan!

Bryan!

Ama bugünkü hedefimiz kendimize dayanıklı,

su geçirmez bir sığınak inşa etmek.

Bunu nasıl yaşanabilir bir yapi yapacağız?

Burada kesinlikle bir şey var.

Neyse ki sala birkaç tane kalas atmıştım.

Böylece güzel bir ev yapabileceğiz

Evi nasıl yapacağımızı hiç bilmiyorum.

Ama bunlar, ev yapmaya yeter dediler.

Ama maalesef başladığımız anda—

  • Yağmur yağıyor!
  • Fırlatma o şeyi!

Jimmy, köpekbalığı yastığımı al. Bu çok kötü.

Mahvolduk.

Bu çok kötü.

Tanrı aşkına.

Doğru şeyi yapmıyorsun, Nolan.

  • Doğru düzgün dinlesene!

  • Neden bu kadar bağırıyorsun?

  • Çünkü hiç dinlemiyorsun

  • Nolan’a vurmak istiyorum!

  • Alt tarafı yağmur.

  • Konuşma.

En azından duş almak gerekmiyor.

Evet. bu çok kötü.

Ve hala altı günümüz daha var.

Nereye kaka yapacağız?

  • Oh, kaka yapma yeri yapmalıyız.

  • Ne?

  • Her şeyi buraya yapmalıyız.

Tuvalet yapmalıyız,

sığınak yapmalıyız, ateş falan yakmalıyız.

Yağmur dindiği anda

sığınakla başlayarak hayatta kalmak için

gerekli şeyleri inşa etmeliydik.

Daha iyi bir amaç uğruna bunu yıkalım hadi.

Chris için beş dakika mola.

Hey, ben de mola vermeliyim.

Deniz tuttu. Çok fena oldum.

Bunu kaldırman gerek. Artık…

Artık ben kaldıramam.

Tüm işi sen yapıyorsun sanki.

Ama orada uzanan iki tane sersem var.

Çok fenayım.

Bir duvarı diktik.

  • Evet, bir duvarı diktik.
  • Birlikte.

Hepimiz.

Deniz tutmuş olsa da,

hepimiz bunu bitirmek epey istiyorduk.

Şimdi biraz itin bunu. İşte oldu.

İşte bu.

Küçük bir yapı inşa etmek için kaç YouTubers gerekir?

Ne? O balina mı?

Sanırım o bir balina. Bu muhteşem.

Aman tanrım.

  • Bu muhteşem.
  • Gerçekten de balinaymış.

Bu deneyim sürekli güzelleşiyor.

Sığınak, su, Nolan’ın yanında olmamak.

Bu gerçekten son derece değerli.

Önce merdiven yapmak daha iyi olur muhtemelen.

Artık merdivenimiz var. Bunu tamı tamına dört dakika önce tamamladım.

Saatler süren çalışmanın ardından bir yere varıyorduk.

I severely regret making this a seven day challenge

Bunu da diğer videolar gibi 50 saat yapmayıp

1 haftalık çelınc yaptığım için pişmanım. Bir ileri bir geri gidiyoruz.

Bu gerçekten korkunç. Kusacağım.

Ve sonunda tam güneş batacakken–

  • Kamp sonunda hazır.
  • Yaşasın!.

İkinci gece. Yatağım hala kırık ama çok güzel bir uyku çekeceğim.

O kadar yorgunum.

Ben uyuyacağım. Buraya gerçekten kusabilirim.

Evet.

Sen uykuna geri dön. Vlog çekiyorum.

Yanlışlıkla Lazer’ı kaldırdım. Gerçekten üzüldüm.

Hayatım boyunca

en çok yorulduğum gün olabilir.

Üçüncü gündeyiz

ve yaptığımız şey yıkılmamayı başarmış.

Bunu başarı sayarım.

Dün gece uyurken bu yapininçıkardığı

sesler resmen

kabus görmeme neden oldu.

Üçüncü gündeyiz ve bir ritim yakaladık.

Sabah rutinimizde bu köşede işemek vardı.

  • Dostum, kim çiş köşesinde vlog çeker?

Hareket etmiyorum.

  • Kahvaltımızı ettik.
  • Feastables’la hayattayız.

Tek ihtiyacınız bu.

Ve sıcak varil suyu içtik.

Epey susadım. Buna ihtiyacım var.

  1. saatimize girdik ve varildeki
  • suyun yarısına geldik sayılır.
  • Yavaş mıyız hızlı mı?

Altıncı gün su bitecek.

Su ve yemeğin azalması bana bir fikir verdi.

Altımızda ne olduğunu görmek istiyorum.

Dostum altımızda çok fazla balık var.

Biz de balık tutmaya çalıştık.

Ama pek de iyi değildik.

Neden bu kadar sürüyor?

  • Sadece bir şey yemek istiyorum.
  • Bilmiyorum.

Bryan!

Bryan! Balık tutmamıza yardım et.

Bryan!

Meğer balık tutmak YouTube’dan daha zormuş.

Saatler geçti ve hiçbir şey yakalayamadık.

Oh, pes ediyorum. Balık tutmayı sevmedim.

Yorulduk, çok susadık ve acıktık.

O yüzden de istihkakımızdan yedik.

Ziyafet çekme zamanı.

Evet! Bunun adı Feast-ables.

Yapma.

Malzemeler arasında ateş yakmak için

tahta ve yemek yapmak için tavamız var.

Büyük tahtayı alıp küçük tahtalar yapıyorsun.

Sonra da orta boyda tahtalar.

Sonda da büyükleri kullanıyorsun.

Şu fasulyeye bak bebeğim.

Çok heyecanlıyım. Harika görünüyor.

  • Bu çok kötü gö–

Üç gündür denizde olduğumuz belli mi?

  • Çok belli.
  • Konserve bibere hiç bu kadar

yükselmemiştim.

Hey, içine sevgimi de kattım.

Sadece konserve biber yok.

Domates var, biraz fasulye var.

Konuşmana hiç gerek yok. Ağzımın suyu aktı bile.

Günlerdir yediğimiz ilk sıcak yemekti.

Ama istihkakımızın da büyük bölümüydü.

O yüzden tadını çıkardık.

Daha iyi hissediyorum.

Bence ilk iki gün gerçekten çok daha beterdi.

Sanırım yavaş yavaş aklımızı yitiriyoruz

ve bu şey katlanılabilir oluyor.

Daha hala tuvalete gitmedim.

That’s my biggest concern, you know?Şu an en büyük endişem bu.

Uyumakta zorlanıyorum.

Sal durmadan deli gibi sürükleniyor.

Yalan olmasın kötü durumdayım.

Umarım yarın daha iyi olur

Hiçbirimiz uyumayı başaramadık.

Dün gece sığınağın arka tarafını kaybettik.

Evimizi tamir etmemiz şart.

Bu sabah salda tansiyon epey yüksek.

Nolan biraz üzgün. Yatağını kırmış.

Aman tanrım.

Nolan çok zorlanıyor.

Şu an gerçekten epey üzgün.

Bir şey olmaz.

Bunu yapsaydım muhtemelen kanaldan ayrılırdı.

Bu gerçekten çok kötü.

Oh, gök gürledi.

Yine yağmur yağarsa kafayı yerim artık.

Oh, bunu kaldıramam.

Ve daha da beteri,

kepçemizi içme suyumuzun içine düşürmüştük.

Ve hepimiz kirli olduğumuz için kepçeyi oradan

almak suyu kirletmemiz demekti.

Bir daha ondan su içmeyeceğim.

Suyumuzun bittiği kısma geçelim.

Kirlendiği için suyumuzun

üçte biri artık güvenli değildi.

Her nedense ben acı çektikçe

daha çok izliyorsunuz.

En çok izlenenler kendimi diri diri gömdüğüm, hücre hapsinde vakit geçirdiğim videolar.

Umarım mutlusunuzdur. Tekrar acı çekiyorum.

Salda hayatta kalmak kolay değil ama dört günün ardından…

Lazar sonunda kaka yapıyor.

Kutlama şarkısı çalar mısın?

LazarBeam kaka yapıyor.

Kaka yapıyor.

Şuradaki karanlık bulutları görüyor musun?

Evet.

Evet. Bu gece üzerimize yağmur yağacak.

Bu gece kötü olacak.

Henüz bilmiyorduk

tüm challange en büyük fırtınası

bize doğru geliyormuş.

Ve geldiğini gördüğümüz zaman,

olabildiğince hazırlıklı olmaya çalıştık.

Bir fırtınanın daha bunu yıkmasını bekleyemem.

Tareq’s kendi tarafını tamir ediyor.

Kris çatıyı tamir ediyor. Ve ben de

nedense kameraman oldum.

Fırtına kopmak üzere.

Ve onlar sığınağı fırtınaya hazırlarken

ben size Shopify’i anlatacağım.

Çünkü challange sonuna kadar fırtına koparabilir.

Bu biraz zorlayıcı olacak.

Shopify, herkesin iş kurmasını

kolaylaştıran bir platform.

Dünyanın her yanındaki milyonlarca

küçük işletmeyi destekliyorlar.

Kütükten, çiviye, kasaya, crocs’a ..

Shopify’da satış yapan işletmeleri destekliyorlar.

Bu yapıyı kapatacak bir şeyimiz

olmadığını düşünüyorum

ve bu konuda çok endişeliyim.

Giysiden Feastables’a kadar sattığım her şeyi

Shopify’dan satıyorum.

Oh, inanılmaz sallanıyoruz.

  • Rüzgar artmaya başladı.
  • Çivimiz kalmadı.

Rüzgar varken çalışmak epey zor beyler.

Bağırmayı kes, bir şeyler yap!

Shopify’da artık Sidekick, adında bir yapay zeka aracı var

ve işini yürütmeni kolaylaştırıyor.

Girişimcilik de bu salda

hayatta kalmak kadar zor olabilir.

Ve bu yüzden işinizi kolaylaştırmak için

ellerinden geleni yapıyorlar.

  • Bu en büyük kabusum.
  • Kötü durumdayım.

Denemek için Shopify.com/MrBeast

Teşekkür ederim Shopify.

Hadi fırtınaya hazırlanalım. Fena ıslanıyorum.

Fena ıslanıyorum.

Bir el atmak isteyebilirsin, Jimmy.

Salın parasını çıkarıyordum.

Fırtına artık kopmak üzereydi ama

o gece çok daha kötü bir hal aldı.

Sığınağımızda azıcık sorun var, değil mi?

Oh, Hayır.

Dostum! Şaka mı bu?

  • Oh!
  • Sızdırıyor.

Bu sığınak su geçirmez falan değil.

Bu korkunç!

Ne yapacağız? Bizim–

Önümüzde üç gün daha var.

üç gün daha, bu arada

  • Hayir
  • Her tarafta su var.

İşe yaramıyor.

Hiç işe yaramıyor.

Bu geçirdiğimiz en berbat gece.

Şu an epey zorlanıyoruz.

Hala güvende miyiz?

Bunu bir stüdyoda çekebilirdik

ama hayır,

sahte şeyler yapmayan bir kanal olmamız gerekiyor.

Oh, öleceğiz.

Şu an mahvoluyoruz. Bana da geliyor.

Hemen yatağımın üstünde açılmış bir delik var.

Bunu yapamam.

  • Bunu yapamam.
  • Bu videoyu bitirebilirsin, Jimmy.

Jimmy, lütfen.

Sizi yapmamaya ikna etmeyi denedim.

Ama evet dediniz.

Hayatım boyunca yaşadığım en korkunç deneyim bu diyebilirim.

Her şeyiyle nefret ettim bundan.

Dostum, şu an berbat haldeyim.

Fırtına, her geçen saat zirve yapmayı sürdürdü.

Umutsuzduk ve yataklarımızı

yağmurdan korunmak için duvar olarak kullandık.

Şu an hepimiz fena haldeyiz.

Birkaç saattir yağmur yağıyor.

Hava hala buz gibi.

Yatağımız yok. Midem bulanıyor.

Artık yedi güne ulaşabileceğimizden

pek emin değilim.

Yağmur 20 saat aralıksız devam etti.

Ve gece sırılsıklam

olmuş ve yorgun şekilde oturduktan sonra

eşyalarımızı kurutmalı ve kampı yeniden kurmalıydık.

Salımı dağılmış halde.

Yataklarımıza bak. Onları kurutuyoruz.

Antarktika’dan daha zor.

Çöl videosundan çok daha zor.

Eve gitmeye hazırım.

Bu saldan nefret ediyorum.

Bir daha görmek istemiyorum.

Ateş çukurumuz sırılsıklam olmuş.

Bu gece istesek de ateş yakamayız. Yemek yok.

Ve işin en kötü yanı, tüm yemeklerimiz de ıslanmıştı.

Yani sadece bir porsiyonu yenecek haldeydi.

Sabit duruyorduk. Yemeğimiz vardı,

yatağımız kuruydu ve bunun değerini bilemedik.

Tamam, böyle bir gece daha geçiremeyiz.

Sığınağı su geçirmez yapalım hadi.

Şunu bir koparalım.

Kes, buraya bağla ve

hava akımı da yana doğru olacak.

Dün gece soğuktan donduk

ve ölmek istedik.

Yani, sıcak ve kuru mu olalım, soğuk ve ıslak mı?

Burayı oraya bağla.

Nolan.

ona bir halat bağla. O tarafı bağla.

Bunu itmek için kullanırız ve daha çok yerimiz olur.

Diyorum ki büyük bir çamaşır ipi yapayım ve

bütün ıslak eşyalarımızı onun üstüne asalım.

Yarın kuru havlumuz olur belki.

Ölmek istiyorum.

Yandım, yoruldum, susadım. Ve— Yoruldum dedim mi?

Kampı tamir edince o kadar yorulduk

ki günün kalanında uyuduk.

BAma en azından uyandığımızda,

eski bir dostumuz geri gelmişti.

  • Bryan!

  • Bryan! Bryan!

  • Bryan!

  • Bryan!

Bryan, , geri gel.

Bu adamlarla birlikte salda beş gün geçirince–

Bu tam bir kabus.

) İtiraf edeyim

  • Bryan’ı özledim.
  • Geçip gitti.

Bryan, unutamamış olabilirsin ama o seni unuttu.

Bryan bizi unutuyor.

İki günümüz kaldı. Yemeğimiz bitmek üzere.

Suyumuz da kirlendi. Ve hepimiz berbatız ve ölüyoruz.

Ben deliriyorum.

Bu son iki gün güzel olacak.

Ah, artık ne ters gidebilir ki?

I can literally see 500 fish down there.Aşağıda 500 tane balık görüyorum ben.

Bu çok garip.

Aman tanrım. Bu bok kovası kokuyor.

Dün gece az kalsın deliriyordum.

Islandığım için sürekli titreyip durdum.

Uyuyamadım.

Hayatımın en kötü gecelerinden biriydi.

Dün gece şiddetli yağmur yüzünden derin ve

karanlık okyanusun ortasında titriyorduk.

Ve bunu atlattık.

Artık bir an önce bu challenge sona ermesini bekliyorum.

challenge yedi gün yapmak korkunç bir karardı

Bu çok daha zor

Güçlendirilmiş su geçirmez kalemiz harika olmuş.

Lannan tüm gece yağmur yağdı dedi.

Yağdı mı?

Evet. Saat 4’te biraz atıştırdı.

Hey, en güzel yanı

ben hiç duymadım.

En iyi uykumu dün çektim.

Dün gece hiç aralıksız uyudum resmen.

Gözlerimi bile zar zor açıyorum.

Bu yaptığımız en zorlu challenge’dı diyebilirim.

50 saatlik challenge sonuna beş gün daha eklemek

onu kesinlikle zorlaştırıyor.

Denizin üstünde bu ahşap yığınıyla sürüklenmek

oldukça etkileyici.

Ve yağmur dinmiş gibi görünse de

karşımıza yeni bir engel daha çıktı.

İki gece önceki dondurucu soğuğu atlattık

ve artık çok sıcak. Oldukça sıcak.

Çok sıcak bastığı için suya atmak üzereyim.

Çok sıcak bastığı için suya atmak üzereyim.

Nolan yüzme biliyormuş.

Onlar kendilerince serinlerken,

biz de yaratıcılık gösterdik.

Oh, Evet.

Üflüyor. Soğuk hava.

Harika bir his.

Hava!

Deniz anası soktu.

okyanus neden bizi sevmiyor?

Yüzmemenin iyi bir fikir olduğunu biliyordum.

  • İyi misin?
  • Oh, bacağım. Aman tanrım.

Güzel bir yer buldum.

Oh, evet.

Oh, hayır.

Evet, resmen kamçı izi çıktı.

Günün büyük bölümü o kadar sıcaktı ki

güvertede yürüyemedik bile.

Evet, yandım. Sıcak.

Yaşamak istemiyorum çünkü piştim.

Evet. Hava çok sıcak.

Ama güneş batınca, bitiş çizgisine ulaşma konusunda iyimserdik.

Bu challange 24 saatten

az bir süremiz kaldı.

Bu kesinlikle bir parçası olduğum

en zorlu challenge videosuydu diyebilirim.

Açıkçası bu, değerini bilemediğimiz

şeylerin değerini bilmeyi öğretti.

Mesela duşakabin, yemek.

Yemeği özledim.

Çalışan bir tuvalet.

Bir daha kovaya sıçmak istemiyorum.

Buraya ulaşmamızı bir Feastable barla kutlayalım.

Walmart, Target, 7-Eleven, Albertson’s

Amerika’dan alabilirsiniz.

2023’te hala Hershey yiyorsanız, eziksinizdir.

Hershey ihtiyarlar için.

  • Oh, Jimmy,
  • Sandalyeyi nasıl kırdın sen?

Neler oluyor?

Jimmy, tüm yemeği yediğini düşünüyorum.

Sanırım kırık sandalyemle zamanı ileri sarmayı sürdüreceğim.

Bu gece son kez birlikte uyuyacağız millet.

Yalnız uyuyacağıma sevindim.

Yanında uyumayı özleyeceğim.

Kesinlikle. Başka bir erkeğin yanında yatmak istemezdim.

Ve artık uyuyorum.

Harika bir uyku çektikten sonra tanıdık bir sima geldi.

Bryan son gün bize veda etmek için ailesini getirmiş.

eşekkür ederiz Bryan. Bu çok anlamlı.

Bryan’in ailesi gibi olmuştuk.

Aynen.

Dandik sığınağı yaptığımız gece bizi korumuştu.

Belki de aptal bir kuştur?

  • Konuşma.

  • Nolan. Saldan in.

  • Keşke.

  • Çok duygusaldı.

Artık eskiye dönüyoruz.

Bu salda çok çılgınca anılarımız oldu.

Evet. En iyi anım gittiğim an olacak.

Aynen.

Bu yüzen tahta parçasının üstünde 150 saatten fazla vakit geçirdik.

Ve bu hayatım boyunca yaptığım en zorlu

şey olsa da, çocuklarla güzel vakit geçirdik.

  • Tekne nerede?
  • Tekne

Tekne!

Ve nihayet, sonu artık görebiliyorduk.

Tekne geliyor.

Tekneye konumumuzu gösterin.

Tekneye işaret veriyorum.

Tekne, Tekne, Tekne, Tekne!

Neden bu kadar yavas ilerliyor?

  • Aman tanrım!
  • Bu saldan iniyorum.

Shop app uygulamasına giren ilk 10 bin kişi bir 10,000 people to go to the Shop app

Feastables kazanacak.

Shop app uygulamasını indirmek için açıklamadaki linke tıkla.