Afrika'da kuyu inşa ettim | MrBeast

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

Bu videoda inşa edeceğimiz yüz kuyudan ilki bu.

Oh, su.

Su

  • Oh.
  • Oh, kahretsin.

Bir saniyeden kısa bir sürede Kenya’daki küçük bir köyün

sınırsız temiz içme suyuna kavuşmasına şahit oldunuz.

İlki bitti. Afrika’da doksan dokuz kuyu daha açacağız.

Bu videoya bayılacaksınız.

Bu yüz kuyu

toplamda beş yüz bini aşkın

kişiye temiz içme suyu sağlayacak.

Kenya’nın bu kısmında bir kaç kuyu daha inşa ettikten sonra,

güneyde Nayriri’deki bir okulu ziyaret ettik.

Ve bizi gördüklerine çok sevindiklerini söyleyebilirim.

Nasıl gidiyor?

Bunu hiç beklemiyordum.

Karşılama için teşekkür ederim.

¡Jimmy! ¡Jimmy! ¡Jimmy!

Ne desem bilemiyorum bile.

Hepinize teşekkür ederim.

Köy halkı bizi karşılamak için tören hazırlamış

ve Nolan kendini kutlamalara kaptırdı.

Nolan ömrümde gördüğüm en tuhaf insan.

Kendim de tuhaf olmama rağmen söylüyorum.

Okulu biraz gezdikten sonra…

İşte misafirimiz geldi.

Keyifler nasıl?

Gününüz iyi geçiyor mu?

Tanıştığıma memnun oldum..

Öğretmenlerden biri öğrencilerin

şu an kullandıkları su kaynağını gösterdi.

Bu nehrin içmesi son derece tehlikeli suyunu kullanıyorlar.

Öğrencilerin kullandığı su buradan mı geliyor?

Evet.

Akıl almaz.

Evet.

Öğrencilerin hep ishal şikayeti oluyor veya tifoya yakalanıyorlar

çünkü su kaynağı olarak burayı kullanıyoruz.

Tedavi etmeye çalıştık,

ama işte, durumu görüyorsunuz.

En nihayetinde, hayat devam ediyor.

Sonuçta suya ihtiyacımız var.

Durum son derece içler acısı.

Çocukların bu tehlikeli su kaynağını kullanması

ömürlerinin kısalması hatta bazen de sona ermesiyle sonuçlanıyor.

Neyse ki bu köyün artık

böyle bir sorunu olmayacak.

Bu kaskın bana olacağını sanmam.

Kafam çok büyük.

Bakalım burada su bulabilecek miyiz?

Yağmur yağıyor.

Çok güzel.

Su yeraltından çıkarıldıktan sonra

buna benzer devasa varillere pompalanıyor.

Su kulelerinin dolumu tamamlanınca,

çevredeki köylerin yalnızca

temiz içme suyu ihtiyacı değil

aynı zamanda basınçlı su ihtiyacı da karşılanacak.

Böylece çamaşır yıkarken artık kirli su kullanmak zorunda kalmayacaklar.

Hadi çekin.

Nolan’ın annesini baz alırsak, o şey ne kadar ağır?

Nolan’ın annesini iki katı.

Oh, Tanrım.

Bak, seni buradan aşağı iterim.

Oh, tamam. İşte oldu. Her şey yolunda.

Kenya’da yirmi kuyu daha açtık ve işimiz bittikten sonra…

Kendisine de kuyu kazmış.

Merak etme, öbür çizmede daha çok su var.

İlk yirmi dokuz kuyuyu nasıl inşa ettiğimizi bilmenizi isterim.

Devasa bir sondaj aletiyle yüzlerce metre derinliği kazdık,

kirli suları aştıktan sonra

temiz su içeren bu devasa akifere ulaştık.

Ardından, tulumbalar aracılığıyla

Nairiri gibi Afrika’daki

pek çok yerin suya ulaşması için boru hatları döşedik.

Bakalım tadı nasıl.

Su gibi.

Bu beş galonluk bidonu doldurmam bir dakika sürdü.

Bu kuyu günde ne kadar su sağlayabiliyor?

Günde üç bin altı yüz galon.

Bu kuyu okuldaki

dört yüz öğrenci haricinde

bütün mahalle ve

civardaki köyün de su ihtiyacını karşılamış olacak.

Su için size teşekkür ederiz.

Ah, ne demek.

Bu kuyu otuz yıl boyunca durmaksızın su pompalayacak.

Böylesi büyük bir etkisi olan

bir eylemin bir devletin kaynakları,

ödenekleri olmaksızın mümkün o lmadığını düşüseniz de,

bu doğru değil.

Bu sorunu çözmek gayet mümkün ve tüm insanlığın da

çözüm için çaba sarf etmesi gerek.

Başarınızın sırrı nedir?

Açıkçası, yapmayı sevdiğiniz bir şey bulup uzun bir süre yapmaya

devam ederseniz bir gün mutlaka başarılı olursunuz.

Şimdi iyice yaklaştıracağım.

  • Bizi çekiyor. Güzel değil mi?
  • Evet.

Yukarı bakın, bizi çekiyor.

Yukarı bakın, bizi çekiyor.

Pekala, biraz daha yaklaşacağım. Evet.

Evet, kendinizi görebilirsiniz.

Ayrıca bu köy,

bu köy ve on iki başka köy için daha su kuyusu açmayı başardık.

Ve kuyu açma işlemi

devam ederken,

okullarına da yepyeni bilgisayarlar bağışladık.

  • Beğendiler mi peki?

  • Hem de çok!

  • çok beğendiler!

  • Beğenmelerine çok sevindim.

Ayrıca sınıflarını da mobilyaları değiştirerek

yeniledik, kitaplıklar inşa ettik ve içlerini de yeni kitaplarla doldurduk.

Her bir öğrenciye birer futbol topu hediye ettik.

  • Teşekkür ederiz Mr Beast.
  • Çok teşekkür ederiz.

Ve tüm sınıflara modern beyaz tahtalar

ve projektörler koyduk.

Projektörü beğendiniz mi?

  • Evet!
  • Evet!

Önceden kullandığımız tebeşir

toz çıkarıyordu, ama artık her şey temiz.

Gerçekten minnetarız.

Ne demek. Lafı bile olmaz.

Sonra kırk beşinci kuyunun

yapıldığı bölgeye gittik halkın çok daha zor

durumda olduğunu gördük.

Suya her ihtiyaçları olduğunda, ormanın içinde bir buçuk

kilometrelik tehlikeli bir yolculuğa çıkmaları gerekiyor.

Ve üstüne üstlük yolları bu büyük dağdan geçiyor.

Okula su taşıyabilmek için çok erken kalkıyorum, sabah dört civarı.

Buradan su taşımak çok tehlikeli.

Zemin çok kaygan.

Yaralanma ihtimali son derece yüksek.

Kuyu açma işlemi sürerken, bölge halkı da beni kullandıkları

su kaynağını görmeye götürdü.

Yani su için bu yolu kat ediyorsunuz. Günde kaç kere?

  • İki kere.
  • Günde iki kere mi?

Yani sıradan bir öğrenci bunu mu taşıyor?

  • Evet.
  • Oh, Tanrım.

Her gün iki yüz öğrenci yapabiliyorsa, ne kadar zor olabilir ki?

Son derece zor.

Oh, olamaz.

Of, burası çok dik.

Bu dağdan inmek çok uzun sürüyor.

Her gün böyle.

Bu yolculuğun zorluğu beni epey şaşırttı.

Ve bu insanlar çeşmeye ulaşmak için

bunca zahmete katlanmak zorunda.

Üstelik suyu içmek de tehlikeli.

Normalde içme suyunuzu buradan mı alıyorsunuz?

Evet.

İçlerinde su varken bu bidonların

ağırlığı on sekiz kiloya ulaşıyor ve bir çocuğun

bu dağdan bunları taşıması akıl alır şey değil.

Kadınlar iki bidon taşıyabiliyor.

Oh, o halde ben de taşıyabilirim.

Ve bidonlar dolar dolmaz, dağa geri tırmanmanın vakti geldi.

Acele edin, gidelim.

Taşırken hiç zorlanmıyor bile.

Hallederim. Hallederim.

Artık temiz bile olmayan su için saatler harcamak yerine,

okullarına yalnızca üç metre uzaktaki çesmede

bidonlarını doldurabilirler.

Çok yoruldum.

Sonra kırk altıncı kuyuyu açtığımız köye ulaştık.

Ama bir sorunla karşılaştık.

Bu köyün tam ortasından

devasa ve tehlikeli bir nehrin geçtiğini öğrendik.

Şu an tehlikeli görünmese de yağmur mevsiminde

su bu yüksekliğe ulaşıyor ve köprü sular altında kalıyor.

Ve köprünün önemli olmasını sebebi şu:

köy şu tarafta, hastane ve okulsa o tarafta.

Her gün bir kaç kez köprüyü geçmeleri gerek.

Bu köprü ne kadar tehlikeli olsa da, başka seçenekleri yok.

Su seviyesi yükseldiğinde insanlar,

öğrenciler ve hatta hayvanlar akıntıya kapılabiliyor.

Yakın zamanda köprüyü geçmeye

çalışan üç kişi hayatını kaybetti.

Bu yaşam kaybı akıl almaz ve kabul edilebilir değil.

Durumu öğrendiğimiz an yardım etmeye karar verdik.

Ve kuyuya ulaşmalarını

sağlayacak köprünün inşaatı başladıktan sonra

biz de Kenya’nın üç yüz yirmi kilometre ötesindeki Zimbabve’ye gittik.

Yaklaşık bir haftadır Afrika’dayız

ve açmamız gereken daha çok kuyu var.

  • Biraz kokuyorsun.
  • Biliyorum. Çok tuhaf.

Bu sabah duş aldım.

Bitirmeme müsaade et ki k ollarımı indireyim.

Bu iki kuyu için bana yardım eder misiniz?

  • Evet.
  • Evet, evet.

İlk olarak acilen temiz suya ihtiyacı olan

yerel hastaneyi ziyaret ettik.

İçeri girdiğimizde,

bu hastanenin köy için ne k adar önemli olduğunu öğrendik.

Bu hastanede yılda yaklaşık kaç çocuk doğuyor?

Her ay

yaklaşık elli.

  • Yani yılda altı yüz çocuk.
  • Evet.

Ama maalesef, hastanedeki hamile annelerin

su için bir buçuk kilometre yürümeleri

ve bu ağır kovalarla su taşımaları gerekiyor.

Neyse ki yeni bir kuyu pompasının inşası

için gerekli masrafları karşıladık.

Yapmamız gereken tek şey pompayı çalıştırılmak.

Pekala. Nolın, hazır mısın?

Hazırım. Tamam.

Şöyle etkileyici bir zum yapalım.

Nolan, düğmeye bastım.

Çalışıyor mu?

Su akıyor.

Gidip görmek ister misin?

  • Tabii.
  • Hadi gidelim.

İnsanların hemen, şimdi suya erişebilmesine çok seviniyorum.

Gerçekten çok güzel oldu bu.

Bizim Nolan profesyonel bir dansçıdır.

Sana eşlik etsin.

Neden dans eden hep ben oluyorum?

Ne yapıyor öyle?

Oh, Tanrım.

Pekala. Bu görüntüye katlanmanızı istemem.

Temiz su ihtiyaçları haricinde,

köydeki bir çok öğrenci ulaşım sorunu yaşıyordu.

Biz de hepsine bisiklet hediye etmeye karar verdik.

Çok fazla çocuk olduğunu biliyorum, ama biz de çok bisiklet getirdik.

Dürüst olayım, ben bisiklet sürmeyi bilmiyorum.

Jimmyvanca bisiklet hediye etmeyi bilir.

Bisiklet sürmeyi öğrenmedim hiç.

Haydi şu bisikletleri bir sürelim.

Üç, iki, bir, başla.

Oh, herkes beni geçiyor.

Dikkat et, bisiklet sürmeyi bilmiyorum.

Kimseye çarpmak istemem.

Sürmek ister misin?

Pekala, hadi sür ufaklık. Tamam.

Bisikletleri hediye ettikten sonra,

şu sayıya ulaşana kadar kuyu açmaya devam ettik.

Altmış dokuzuncu kuyu.

Güneş enerjisiyle çalışan

bu kuyu köydeki çiftçilerin mahsüllerinin ve hayvanlarının

ihtiyaç duyduğu suyu sağlamak için

özel olarak tasarlandı. Elektrik olmaksızın kurak dönemlerde bile suları olacak.

Her panel 200 watts.

ve hepsi pompaya bağlı.

Bu pompa saatte beş bin litre su çekebiliyor.

Yani, tüm köy için sonsuz bir su kaynağı olacak bu kuyu.

İnanılmaz bu.

Zimbabve’den ayrıldıktan sonra

Afrika çapında herkese su sağlamak için yola devam ettik.

Ve Uganda’da, Somali’de ve Kamerun’da da kuyular açtık.

Kamerun’da yaptıklarımızı da görmek isterseniz

çok yakında Philanthropy kanalında buna dair bir video olacak.

Bu köylerde vakit geçirmek

kuyu açmanın ne kadar önemli olduğunu fark etmemi sağladı.

Açları beslemek için tarlalara su sağlanıyor,

hastanelerin temiz kalması sağlanıyor

ve en önemlisi gelecek kuşağın sağlıklı,

uzun hayatlar yaşayarak toplumlarının geleceğini inşa etmesi sağlanmış oluyor.

Temiz suyla birlikte

doğacak güneşi bekliyoruz.

Su hayattır.

Ve yerel halkın da desteğiyle yüz yıl kullanabilecekleri

bu köprünün de inşasını sonunda tamamlamış olduk.

Hayatlar kurtarıldı.

Aileler bir arada olacak

ve dertlerimizden kurtulacağız.

Bu videoda açtığımız yüz kuyu pek çok hayatı değiştirecek,

ama bu yetmez.

O yüzden videonun ardından mümkünse

beastphilanthropy.org/wells adresine giderek ya da

aşağıdaki linke tıklayarak para bağışlamanızı rica ediyorum.

Bu videodan tek bir kuruş bile kazanmıyoruz.

Elde edilen gelirin tamamı dünya çapında bu videoda

gördüğünüze benzer kuyuların inşasında kullanılacak

Bir YouTuber’ın bunları yapmasının tuhaf

olduğunu biliyorum ama birinin yapması gerek.

Ve kimse yapmıyorsa, biz yapacağız.

Gördüğünüz gibi, bu kuyular gerçekten

insanların yaşamını değiştiriyor.

Ve sonunda, yüzüncü kuyu.

Aman Tanrım. Çok üzgünüm.