100 Milyonuncu Aboneme Özel Ada Verdim | MrBeast

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

- Tam yüz milyon aboneye ulaştık

ve tüm kalbimle abone olan herkese

çok teşekkür ederim.

Bunu kutlamak için de bu devasa adayı aldım

ve bu videoda bunu içinizden birine veriyorum.

Abonelerimden yüz kişiyi dört zorlu meydan okumada

yarışmak üzere buraya getirdim.

Ayakta kalan son kişi bu adayı kazanacak.

İlk meydan okuma basit,

ateş yakıp meşalelerini tutuşturan

ilk elli kişi sonraki aşamaya geçer.

Başla!

  • Üzerindeki dumanı görüyor musun?

Bu nasıl yanmıyor olabilir?

  • Bu kolay değil millet.

Adayı öylesine vermiyor.

  • Hiçbiriniz bir ada istemiyor mu?

  • Deniyorum.

  • Ben bir ada isterim.

  • Öyleyse daha hızlı ateş yak!

  • Tahminlerimize göre

bir ateş yakmak

ortalama yirmi dakikalarını alacak.

Harbiden mi?

Vay be.

Yirmi dakika derken bir dakikayı kastediyordum.

  • Teşekkürler ateş tanrısı!

  • Şişme bota geç.

KAZANANLARIN BOTLARI

  • İşte gidiyoruz bebeğim,

bugün eve dönmüyorum.

  • Evet!

Evet!

  • Yeşil renk

burada paranın rengi olacak.

  • Bir şeyin yandığı yok.

YANLIŞLIKLA TUTUŞUYOR

  • Tanrım!

  • Yapabildi mi?

  • Yüce Amerika adına.

  • Gidelim!

  • Yüce Amerika adına.

  • Şuradaki gemiyi görüyor musun Tareq?

  • Evet.

  • İşte o iki numaralı meydan okuma

ve birazcık da Squid Games eğlencesi.

Oradaki korsan gemisini gördün mü?

  • Evet.

  • O da üçüncü meydan okuma.

Ve gerçekten de insanları gemiden atacağız.

Bana güven, bu videoyu izlemek isteyeceksin.

Bu gördüğün, meydan okumaların en kolayı.

  • Evet!

  • On kişilik yer kaldı!

  • Hadi, hadi!

  • Ah!

  • Sonunda başardım!

  • Son üç kişi!

  • Taşım yıprandı.

Pes etmeyeceğim.

  • İşte bu!
  • Hadi!

Hadi!

  • Bu benim tek şansım,

sadece iki kişilik yer kaldı.

  • Hadi, hadi.

Gidelim!

  • Allahım!

Yandı mı?

Yandı mı?

Yandı mı?

  • Hadi beyler!

  • Son bir kişi!

Pekala, yarışma bitti,

elli yarışmacımız burada!

Tek bir meydan okumada

elli kişi bu güzel özel adayı

kazanma şanslarını kaybetti.

Şimdiyse sıra ikinci meydan okumaya geldi,

kırmızı ışık, yeşil ışık.

Squid Games en çok izlenen videolardan biriyse,

neden onu tekrar yaşatmayalım ki?

Son seferkinden farklı olarak

okyanusun ortasındayız.

Gerçekten de okyanusun ortası.

Elli yarışmacımızı getirelim.

Gelin.

Gelin.

  • Şu an aşırı derecede gerginim.

  • Hepiniz abonelerden olduğunuza göre

Squid Game videosunu gördüğünüzü varsayıyorum.

  • Evet!

  • Tamam ama bu biraz daha farklı.

Kırmızı çizginin üzerine basan ya da çizgiyi geçen

ilk yirmi kişi.

Tamam mı?

  • Tamam.

  • Kırmızı çizgi.

Hepimizin aklındaki tek şey bu.

Yirmi kişinin de.

  • Zaman kısıtı yok.

Yeşil ışık.

Kırmızı ışık.

  • Yuh.

  • Komple hareket etti.

  • İlk elenen yarışmacımız.

Yeşil ışık.

Kırmızı ışık.

Chris, sana da bir fırsat vereceğim.

  • Yeşil yumurtalar ve pastırma.

Üzgünüm çocuklar.

Biraz acımasız olmam gerek.

  • Bu kırmızı ışık yeşil ışık oyununun güzelliği

zaman kısıtının olmaması.

Mikrofonu bırakıp on dakika bekleyebilirim bile.

  • Biraz sarsılmış duruyorsun.

Korkuyor musun?

  • Bir ada kazanmam lazım.

  • Ayağımı hiç hissetmiyorum bile

ama kendimi bir adada hayal ediyorum,

adada, adada.

  • Bir süre burada olacağız.

Atıştırmalık isteyen var mı?

  • Bekle, bekle.

Kesinlikle elendin.

  • Sonunda kırmızı ışık, yeşil ışık dedin.

  • Kırmızı ışık.

Kırmızı ışık.

Kayda bir bakayım ve haklı mı görelim.

  • Kuralları açıklarken demişsin ki-

  • Kırmızı ışık, yeşil ışık.

Zaman kısıtı yok.

Evet, teknik sebeplerle oyunu ilk tamamlayan oldu.

  • Tümünü çöpe mi atıyorum diye endişeliydim

ama duyduğumu düşündüm.

  • Yeşil ışık demiştim.

Daha çok kişinin bunu yakalayamamasına şaşırdım.

Kırmızı ışık.

Ağzımdan çıkan her kelimeyi

iyice düşünmem lazım.

Yeşil ışık.

Kırmızı ışık.

  • Ah.

  • Hayatımdaki en sinir bozucu şeydi.

17 KİŞİLİK YER KALDI

  • Yeşil ışık.

Kırmızı ışık.

Ah, ah.

İyi misin?

Eğer yakın olsaydı ona verecektim

ama çok mesafe vardı.

Yine de seni seviyorum.

Çabana sağlık.

Özel ada yolunda yarışabilmek için

sadece on beş kişilik yer kaldı.

Yeşil ışık.

Kırmızı ışık.

Şey, sende sıkıntı yok.

İki kişilik yer kaldı.

Bu kız kesin geçecek,

ne kadar yakın olduğuna bak.

Lütfen, kimse kendini incitmesin.

Yeşil ışık.

İlk o geçti.

  • Evet!

  • İlk o geçti.

  • İşte bu bebeğim!

Evet!

  • Aman tanrım.

  • Evet!

  • Çok yaklaşmıştım.

  • Buraya geldiğiniz için teşekkür minvalinde

hepinize 3000’er dolar vereceğiz.

Takdir ediyorum.

Millet, aşağıdaki şişme botu görüyor musunuz?

  • Evet!

  • Botta sadece on kişilik yer var ve yirmi kişisiniz.

Aranızdan kim ilk abone oldu bilmem lazım.

Bu yüz milyon aboneye özel videomuz olduğundan

aranızda en erken abonemize

rekabette avantaj sağlamak istiyoruz.

Ona şunu söyledik.

Buradakilerin yarısını elemeni istiyorum,

kim gitsin istiyorsan, yarısını seç.

  • Hayır, şaka yapıyorsun.

  • Ama insanları seçmeye başlaması

pek de uzun sürmedi.

  • Hayır.

  • Peki, biri gitti.

  • İyi eğlenceler millet.

  • Seni özleyeceğim dostum.

  • 39.7 ile devam edeceğim.

  • Sakin olun.

  • Çok üzgünüm.

Çok üzgünüm.

  • Bu senin için zor oldu biliyorum,

başka biri seçsin ister misin?

  • Hayır, gitmek istemiyorum.

Peki.

  • Aman tanrım, dostum.

  • Vay be.

  • Hepinizi seviyorum.

Güzel bir maceraydı.

  • Ah!

  • Çok üzgünüm.

  • Ah, bu acımasızca.

  • Çok üzgünüm.

  • Gidiyorum.

  • Mümkün değil.

  • Bu berbat.

  • Sıkıntı değil.

  • Hayır.

Tamam.

  • Ortadan üçüncü.

  • Hayır, ben değilim.

  • Hadi.

  • Çok üzgünüm.

  • Hey, senin suçun yok.

Dostum, hayallerime şu kadar kalmıştı.

  • Eğer aranızdan biri kazanırsa,

bunu sizi elemediği için Gabbie’ye borçlusunuz.

  • Son on bu.

  • Birinin ismini verdiği her an bir mermi gibiydi.

  • Kalbime.

  • Artık on kişi olduğunuza göre

tam olarak şişme bota sığacak sayıdasınız.

Beni izleyin.

Onları şu korsan gemisine doğru çekeceğiz

ve daha fazlasını eleyeceğiz.

Hoş geldiniz, daha önce bir korsan gemisinde bulundunuz mu?

  • Bir kez bile bulunmadım.

  • Gidelim.

Pekala.

Buraya gelmek uzun bir yolculuktu.

Yüz kişiden son ona kalmak için savaştınız.

Farkında mısınız bilmiyorum ama arkanızda

uğrunda yarıştığınız ada var.

  • Hey ve yarınız üzerine adımını bile atmayacak.

  • Evet, senden nefret ediyoruz Nolan.

  • Burada özel bir ada için yarışmaktan

çok heyecan duyuyorum.

  • Yapıyı planlamaya başladım bile.

Köşk şuraya gelecek.

  • Adayı kazanır kazanmaz

satabileceğim en yüksek miktara satacağım.

  • Haydi şimdi yarınızı eleyelim.

  • Ah.

  • Sıradaki meydan okumamız için arkamda on kalas var

ve her kalasa bir ip bağlı.

İpleri kestiğimizde

beş tanesi düşecek ve beşi düşmeyecek.

  • Vay.

  • Bu vahşi olacak.

  • Kim başlamak ister?

  • Ben başlarım.

  • Yukarı gelin bayım.

Bu on kalastan istediğini seçebilirsin,

sadece birinin ucunda dur.

  • Ama bu iyi bir kalas değil.

  • Pekala, oraya geç.

Bu kalası seçtiğinden emin misin?

Herkes selam dursun.

  • Sizi tanımak zevkti.

  • İpi kes Chris.

Ah!

  • Ah!

  • Pekala.

Tebrikler.

Tebrikler.

Gemiden düşmedin.

Artık size kalan seçenekler daha da kötü.

Şimdi o kendi kalasını seçerken

size Shopify’dan bahsetmek istiyorum.

Shopify, bir iş kurmayı telefon kullanmak kadar

kolay hale getiren, kullanımı kolay bir platform.

“Shopify’ı seviyorum” diyebilir misin?

  • Shopify’ı seviyorum!

Shopify’ı seviyorum, Shopify’ı seviyorum.

  • Aman Tanrım, işe yaradı.

Son beş yarışmacıdan ikisini seçtik.

Seçenekleriniz daha da kötüleşti.

  • Olamaz.

  • Kalan sekiz kalastan birini seç.

  • Senin için çok gerildim dostum.

  • Tanrım.

  • Şahsen üç milyon aboneye ulaştığımızdan beri

Shopify’ı ürün satmak için kullanıyorum.

Bu çılgınca, çünkü şu anda 100 milyonuz.

Çikolatalarımızı ve fazlasını satmak için de kullanıyoruz.

Neden bilmiyorum ama

sanki bu düşecekmiş gibi hissediyorum.

  • 3, 2, 1.

  • Hadi!

  • Sağlam mı?

Üç kişi başardı bile.

Bu inanılmaz bir şans.

  • Sadece iki kişilik yer kaldı.

Bu kalasın nesini beğenmedin?

  • Tuhaf görünüyor.

  • Bu kalas tuhaf mı görünüyor?

Öyleyse onu seçme.

Pekala.

İpi kesmeden önce,

Shopify’ın bizim gibi içerik oluşturuculara inandığını

ve fikirlerimizi işe dönüştürmemize

yardımcı olmak istediğini bilmenizi isterim.

Bu harika değil mi?

  • Evet.

  • İpi kes Chandler.

  • Olamaz.

Vay.

Pekala millet.

Sadece beş tane sağlam kalas vardı

ve nasıl olduysa dördünü seçtiler.

  • Geriye sadece bir sağlam kalas kaldı.

  • Tanrım, kendimi yüzmeye çok hazırlamıştım.

  • İstatistiksel olarak çok düşük bir olasılık olsa da,

bu dört kişi bir şekilde doğru tahmin ettiğinden,

herkesi sıraya koyduk

ve bu uçtan başlayacağız.

  • Bende havuç koruması var.

  • Peki, bakalım havuç koruması işe yarıyor mu?

Kes.

  • Tanrım.

  • Sağlamsın.

  • Biraz hızlanalım.

Ah!

  • Aman Tanrım.

  • Vay.

  • Biri gitti.

  • Düştü.

  • En azından artık kalasların düzgün çalıştığını

ve onların şanslı olduğunu biliyorum.

  • Beni unutma.

  • Peki, Shopify’ı hiç satış için kullandın mı?

  • Hayır.

  • Öyleyse tanrı seni muhtemelen kutsamayacak.

Görelim bakalım.

  • Ah!

  • İşte Shopify kullanmazsanız böyle olur.

  • Onu özleyeceğim.

  • Güle güle!

Alkışlamak istememiştim, bu çok kabaydı.

  • Kazananlardan biri sıradaki ipi kesmek ister mi?

Kesmek ister misin?

Buraya gel.

Düşme tabi.

İpi istediğin zaman kesebilirsin.

  • Sana dua ediyorum oğlum.

  • Kahretsin.

Vay be.

  • Şu an delirmiş gibiyim.

Daha önce hiç açık denizde bulunmadım

ve sanırım o juju’yu bana daha önce yapmıştın Jimmy.

  • Kahretsin.

Shopify’ın en güzel yanlarından birini bilmek ister misiniz?

  • Nedir?

  • İnternet üzerinden, yüz yüze

ve sosyal medyada satış yapabilirsiniz.

Bol şans.

Hadi ipi kes, ona bir şey olmaz.

  • Yanıldın.

  • Düşüverdiler.

  • Seni seviyoruz Gabbie.

  • Dördünü seçtiler.

Ve şimdi iki kişi kaldı.

  • Harika hissediyor olmalısınız.

  • Hayır.

  • Yarıya yarıya harika.

  • Çok korkuyorum.

  • Biri düşecek, biri devam edecek.

Shopify mağazası oluşturmak için bundan iyi zaman olamaz.

Shopify.com/mrbeast adresine gidin

ve bunu yapan rastgele 100 kişi seçip

gerçekten de mağazanızın ilk müşterisi olacağım.

Oraya gidip web sitenizden bir ürün sipariş edeceğim.

  • Titriyorum.

  • Ve son iki kişi için,

bence ipleri aynı anda kesmeliyiz.

  • Dananın kuyruğu kopacak.

  • Bakalım hangisi suya, hangisi adaya düşecek.

Haydi.

  • Vur.

  • Ah.

  • Ah.

  • İşte böyle.

  • Evet!

  • Ve işte son kazananımız.

  • Yüz kişiden geriye beş kişi kaldık.

  • Adayı kazanamadığınız için üzgünüm.

Geldiğiniz için sağ olun.

  • Seni seviyorum Gavin.

  • Ada için açılalım Kaptan.

Adaya hoş geldiniz.

Plajın güzelliğine bakın.

  • Aman Tanrım.

  • İşte bu.

  • Ve biriniz bunu kazanacak.

Kalan dört kişiyi bilemiyorum.

Ve adada ücretsiz golf arabaları da var.

Atlayın millet.

Adada bir çardak,

bir helikopter pisti, güzel bir havuz var.

Çok hoş.

  • Belki de adayı satmayabilirim.

  • Evet yani çok güzel.

  • Ada müthiş.

  • Gerçek dışı güzellikte.

Hayat değiştiren bir şey.

  • Artık adayı kazananı belirleyecek olan

son bir meydan okumamız var.

  • Gidelim!

  • Ama meydan okumaya geçmeden önce bir teklifim var.

Her birinize 50000 dolarlık birer çek uzatıyorum.

Alın.

50 bin dolar burada.

Hanginiz en son abone oldu?

Tamam, buraya gel.

Bu 50 bin doları yakıp ada için yarışacak mısın

yoksa 50 bini alıp gidecek misin?

  • Al.

  • Evet, al.

  • Ben bir yarışmacıyım.

Bunu seçmem.

  • Aman tanrım.

Pekala.

Bu turda-

  • Ada için geliyorum bebeğim.

  • 50 bin doları yakıverdi.

  • Bu hayatının hatası olabilir.

  • Nakit 50 bin mi yoksa ada için yarışmak mı istersin?

  • Ada için yarışacağım.

  • Gerçekten mi?

  • Evet!

  • Tanrım.

İlk iki kişi paraya hayır dedi.

Sen ne dersin?

50 bin dolar çok para.

  • 50.000 dolar bir yıllık eğitim ücretini bile karşılayamaz.

  • Tanrım.

Bu üzücü.

  • Şansımı deneyeceğim.

  • Kadın bir ada istiyor.

  • Tanrım.

Vay be.

Eğer kalırsan, kazanma olasılığın %25.

  • Bu vermek zorunda olduğum en zor karar ama-

  • 50000 dolara hayır mı diyeceksin?

  • Ada için geliyoruz bebeğim.

  • Tanrım.

  • Aman.

  • Olamaz!

  • Vay be.

Bu çılgınlık.

200000 dolar kurtardım.

Bir 50 bin daha kurtarır mıyım?

  • Bugün erken saatlerde kaybetmeye şu kadar yakındım.

Kaldım ve şu ana kadar her şey şanstı

ve büyük şansım oldu.

Denemeye devam etmek istiyorum,

Ada için-

  • İmkansız.

Şimdi herkes-

  • Ada için yarışacağım.

Yanıyorum.

  • Tanrım.

Sadece biriniz bu adayı kazanacak.

Tanrım.

Ve son meydan okuma için

100 milyon aboneye sahip bir oynatma düğmemiz var.

Arkasında da adanın tapusu yapıştırıldı.

Bunu saklayacağım

ve bunu ilk bulan adayı kazanır.

Evet, gözlerini bağlayalım.

  • Göz bandı.

Göz bandı

Göz bandı

  • Evet, gözlerimiz kapalı.

  • Oynat butonunu saklayacağım.

Dikkatlerini dağıt Chris.

Cidden uzaklara süreceğim ki

uzak bir yere sakladığımı sansınlar.

Ama sonra geri dönüp gözlerinin önüne saklayacağım.

  • Ben de tam böyle düşünmüştüm.

  • Şimdi hemen Jimmy’nin zihnine girmeliyim.

  • Jimny’nin onu tam olarak nereye saklayacağını biliyorum.

  • Nereye?

  • Tam da benim bulduğum

yere saklayacak.

  • Ne?

  • Tam olarak orada olacak.

  • Peki.

  • Okyanusa atalım gitsin.

  • Bu bizim 100 milyon abone butonumuz biliyorsun değil mi?

  • Sadece bir tane mi var?

  • Bunu okyanusa atmayacağız.

  • Havaalanlarından korsan gemilerine, mavnalara,

asla unutmayacağım bir deneyim oldu.

Bu kesin.

  • Bir parçam 50.000’i almış olmayı diliyor,

ama içimden sadece devam etmek

ve bunun için savaşmayı sürdürmek geliyor.

  • Duymasınlar diye golf arabasını buraya park edeceğim.

Oraya bakarsanız, yarışmacıları göreceksiniz,

yani bunu bu kadar yakından saklamamızı beklemeyecekler.

Bu ağaçların arasına saklayalım derim.

  • Bu iyi oldu.

  • Bir adayı kaybettikten sonra, bir yıl kabuslar gördüm.

Bu, hayatınızın geri kalanında sizi rahatsız edecek.

  • Göz bantlarınızı çıkarabilirsiniz.

Anlaşmamızı biliyorsunuz.

Oynat butonunu ilk bulan adayı alır.

İyi şanslar.

  • Başlayın!

  • Burada olabileceğine dair

bir his var içimde.

  • Çekil buradan.

Kendi yoluna git.

  • İşin ucunda bir ada var.

  • 50 bin doları

ateşe attığım için pişman değilim.

Bu yüzden o çantayı bulacağım.

  • Jimmy gibi düşünelim.

Jimmy nereye saklardı?

  • Adam cidden hızlı.

Sanki ada için yarışıyor gibi.

  • Nereye gideceğimi bilmiyorum.

  • Tek görebildiğim taş yığınları.

  • Ben ve Chandler yepyeni, sınırlı sayıda üretilen,

100 milyon aboneli ürünlerimizi giyiyoruz.

  • Evet.

  • Bu, tüm yıl boyunca yaptığımız ilk ve belki de

tek ürün indirimimiz.

Asla genel izleyiciye açılmayacak

bir Mr. Beast videosu çektik.

İki üründen birini satın alın

ve videoyu izlemek için bir bağlantı e-postası gönderelim.

Yedi gününüz var.

Bakalım adayı kim kazanacak.

  • Olmaması gereken yerlerde olan şeyleri arayın.

  • Aslında bir düğmeyi saklamak için

çok iyi bir yer.

  • Şu an havuz başında üç yarışmacı var.

  • Atlamak istiyorum.

  • Gidelim.

  • Aslında bayağı derin.

  • Ah.

  • Kırmızı bir şey görmüyorum.

  • Ağaç evi kontrol eden biri var,

biri de ormanda dolaşıyor.

Hiçbiri yaklaşamadı.

  • İçerisi çok sıcak.

  • Şu an nefessiz kalmış durumdayım.

O oynat butonunu istiyorum.

  • O kahrolası kutunun neye benzediğini

hatırlayıp hatırlamadığımı bile bilmiyorum.

  • Solda, oynat düğmesini gömdüğümüz yeri göreceksiniz.

Bakın etrafında nasıl da kimse yok.

Oldukça başarılı.

Ama birkaç dakika sonra

bu yaşandı.

OYNAT BUTONU

  • Burada değil.

  • Dikkat etsen iyi olur dostum.

  • Ve sonra tekrar oldu.

Ve tekrar.

  • Hemen yanından geçip gitti.

  • Çok iyi saklamışsın.

Hakkını vermem lazım.

  • Artık bu ada devasa dediğimde inanıyor musun?

  • Evet, pek çok olasılık olabilir.

  • Chandler’ın kazandığı özel adadan

tam olarak dört kat daha büyük.

  • Haklısın.

  • Güneş batıyor ve hava karardıktan sonra

oynat düğmesini nasıl bulacaklar hiçbir fikrim yok.

  • Jimmy’nin bulunduğumuz yerin

hemen arkasına koyacağını asla düşünmem.

  • Yeni kum arıyorum.

Taze dokunulmuş bir şey.

  • Oynat butonunu bulacağım.

Dur!

Tamam, yok.

Burayı bir kontrol etmek istiyorum çünkü.

Edemem,

pes edemem.

  • Tareq, çıldırıyorum.

Tareq, çıldırıyorum.

Oh, çubukları hareket ettiriyor.

Eğer bunu bulamazsa-

  • Anladım.

  • Ne?

  • Şaka yapıyorsun.

  • Buldum!

  • Tanrım.

  • Şaka yapıyorsun.

  • Buldum.

  • Bu üzücü.

  • Ah, müthiş bir ada kazandı.

  • Tebrikler.

  • Bunun gerçek olduğunu bile hissedemiyorum.

Bence bu şimdiye kadar yaptığın en çılgın video

ve bunu benim kazanmam

gerçekmiş gibi gelmiyor.

  • Senin için çok sevindim.

Tebrikler.

  • Çok mutluyum.

  • Evet.

  • Teşekkürler.

  • Rica.

  • Hepimiz birbirimizin önünde 50 bin doları yaktık.

  • Aptallar gibi.

  • Ve hepimiz kaybettik.

  • Beyler,

artık 100 milyon abone oynat butonunu

açma zamanımız geldi.

Youtube’dan yeni geldi.

Nasıl açacağım bunu?

  • Aslında topraktan yeni çıktı.

  • Senden nefret ediyorum.

Bu, hayatımın on yılı aşkın süresini bir öğede gösteriyor.

Bu bizim 100 milyon-

  • Şey, bir kağıt parçası var.

Ah!

  • Oynat butonu.

Aman Tanrım.

Abone olan herkese

tüm kalbimle teşekkür ederim,

bu kanal benim için dünyalara bedel

ve videoları izleyen herkese

gerçekten minnettarım.

  • Bizi hep destekleyip izlediğiniz için teşekkürler millet.

  • Son birkaç yılda,

hayatımın en çılgın deneyimlerinden bazılarını yaşadım.

  • Beni kapıcıdan beyefendiliğe götürdünüz.

  • Seni seviyoruz.

  • Bunun içinde adanın tapusu var.

Tebrikler.

  • Teşekkürler.

  • Tebrikler.

  • Bir ada kazandım.

Teşekkürler.

  • Evet!

100 milyon aboneye özel özel ürünümüzü

satın almayı unutmayın.

Ve bunu satın alan her birinize,

daha önce yayınlanmamış bir Mr. Beast videosu gönderilecek.

Bu videoya yarım milyon dolardan fazla para harcadık

ve söz veriyorum çok beğeneceksiniz.

Shopmrbeast.com’a gidin

ve hemen şimdi 100 milyon abone ürününü satın alın.