Venüs Nasıl Dünyalaştırılır? (Hızlı Bir Şekilde) | Kurzgesagt

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

Uzayda yeni yerleşim yerleri bulmak amacıyla Dünya’yı terk etmek…

…epeydir insanoğlunun hayallerini süslemektedir.

Ve bu, er ya da geç hayatta kalmaya devam edebilmemiz için gerekli olacaktır.

Bu konuda en çok ilgi gören gezegen…

…Mars’tır.

Ufak, toksik ve enerji bakımından epeyce fakir olan gezegen yani.

Yeraltı şehirlerinde tıkılacak depresif insan kolonileri için yeterince iyidir bu gezegen.

Ama ya daha büyük düşünsek?

Ya Güneş Sistemi’ndeki en düşmanca ve ölümcül yerlerden biri olan Venüs’ü bir koloni hâline getirsek?

Havanın yukarılarında bulut şehirleri kurarak değil…

…doğru düzgün bir ikinci Dünya yaratarak hem de.

Bu, yapması düşündüğünüzden daha da basit olabilir.

ᴛüʀᴋçᴇ ᴀʟᴛʏᴀᴢı & ᴀçıᴋʟᴀᴍᴀʟᴀʀ: {yigithan.kilinc

Venüs, 460°C yüzey sıcaklığıyla açık ara Güneş Sistemi’ndeki en sıcak gezegendir.

Orada kurşun (Pb) bile erir.

Bu ısı, Güneş Sistemi’ndeki en aşırı sera etkisinden kaynaklanmaktadır.

CO₂ ısıyı hapsetmede çok başarılıdır.

Dünya’nın atmosferinde %0.03’den %0.04’e çıkan bir karbondioksit artış oranı bile…

…gezegenimizi ısıtmaktadır şu anda.

Venüs’ün atmosferi ise %97 oranında CO₂’den oluşmaktadır.

Üstelik Dünya’nınkinden 93 kat daha yoğundur.

Venüs’ün yüzeyinde bulunmak…

…tıpkı okyanusun 900 metre altında dalış yapmak gibidir.

Basınç sizi aniden öldürürdü.

Hakikaten de berbat bir yer!

Öyleyse niye böyle bir işe kalkışalım ki?

Her şeyden önce…

…Venüs hemen hemen Dünya kadar büyük olup…

…onun yerçekiminin %90’ına sahiptir.

Yerçekimi, Güneş Sistemi’ni kolonileştirirken bizim için büyük sorun teşkil edecek.

Çünkü düşük yerçekimi olan yerlerde uzun süre kalmak…

…muhtemelen sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olacaktır.

Boyutundan dolayı Venüs, Güneş Sistemi’ndeki en büyük ikinci habitat olabilme potansiyeline sahiptir.

Milyarlarca insan ve trilyonlarca hayvan için yeni bir yuva olabilir.

İçerisinde okyanuslar, gür ormanlar ve güzelim mavi bir gökyüzü olan hem de.

Düzgünce dünyalaştırılmış bir Venüs…

…belki de Dünya hariç yaşaması en güzel yer bile olabilir.

Bizler her ne kadar şu anda Venüs’ü dünyalaştırabilecek kapasitede olmasak da…

…uzak gelecekteki azıcık daha hırslı versiyonumuz bu projeyi üstlenebilir.

Bu, tamamlaması büyük bir zorluk olup birkaç nesil sürer.

Aynen atalarımızın büyük piramitleri inşa etmeleri gibi.

Ömür boyu süren projeleri tamamlama işi, insanların daha önceden hiç yapmamış olduğu bir şey değil yani.

Tamam o zaman, hadi yapalım!

Her şeyden önce, Venüs’ü soğutmamız…

…ve atmosferi aşırı ağır yapan gazları ortadan kaldırmamız gerekiyor.

Bahsettiğimiz üzere…

…bu gazlardan çok fazla miktarda var.

Yaklaşık 465 katrilyon (465×10¹⁵) ton hem de!

Peki bunu nasıl yapacağız?

Birkaç seçenek mevcut:

Çok sayıda lazer ışınına güç veren dev “güneş toplayıcıları” yapabiliriz mesela.

Bunlar da atmosferi öyle ısıtır ki…

…atmosfer uzaya atılır.

Gerçi bunun için insanoğlunun bütün enerji üretim kapasitesinin binlerce katı enerjiye ihtiyacımız olur…

…ve atmosferi ortadan kaldırmak buna rağmen binlerce yıl sürerdi.

Diğer bir yöntem ise atmosferi ayırmaktır. (Sekestrasyon işlemi)

Karbondioksitin kimyasal tepkimeler ile farklı bileşiklere dönüştürülmesi işlemi yani.

Kalsiyum ya da magnezyum gibi elementleri Merkür’de çıkarabilir…

…ve onları “kitle sürücü sistemleri” yardımıyla Venüs’e fırlatabiliriz.

Yani ufak gezegenlerde roketleri gereksiz kılan elektrikli raylar ile.

Metaller, kimyasal bağlar oluşturarak birleşir ve CO₂’yi sonsuza dek başka karbonatlara dönüştürür.

Fakat büyük ölçeğinden dolayı bunu uygulamak kullanışlı olmaz.

CO₂’yi bu şekilde ayırabilmek için birkaç yüz milyar ton malzemeye ihtiyacımız olur.

Bu, boşa malzeme harcamak olur ve aşırı uzun sürebilir.

En az bunun kadar absürt ama işe yarayabilecek başka bir tasarı ise…

…Venüs’ü gölgelemektir.

Tam anlamıyla hem de.

Güneş’in önünü kapayıp atmosferi dondurmak için dev bir ayna inşa ederek.

Aynanın kompleks veya çok ağır olmasına gerek yoktur.

Azıcık yapısal desteği olan aşırı ince bir folyo iş görür.

Güneş’e bu denli yakın olacak geniş bir düz alan inşa etmek…

…onu efektif şekilde bir güneş yelkenine dönüştürüp konumundan dışarı iter.

Bu yüzden de aynamız, dev bir dairesel nesne olmak yerine birçok farklı parçadan oluşacak.

Açılı aynaların dairesel çıtaları, güneş ışığını bir ayna grubundan diğerine yansıtabilir.

Aynalar açılı olur…

…böylece ışık, arkaya yönlendirilene kadar bir aynadan diğerine yansıtılır.

Böylece de, öndeki kuvvet dengelenmiş ve aynalar gerekli konumlarında kalmış olur.

Altyapının kurulmasından birkaç sene sonra…

…işler yavaş yavaş olmaya başlar ve ardından da iyice hızlanır.

İlk birkaç on yılda atmosfer yavaşça soğur…

…ama hâlâ yoğun ve ölümcül olmaya devam eder.

Ta ki, 60 sene falan sonra atmosfer kritik sıcaklık olan 31°C’ye ulaşana dek.

Aniden Venüs’te büyük bir tufan meydana gelir.

Zira bu basınçta CO₂ sıvı hâle geçip yağmur olarak yağmaya başlar.

İnanılmaz miktardaki bir küresel yağmur, 30 yıl boyunca hiç durmadan devam eder.

Basınç ve sıcaklık aniden birlikte düşmeye başlar.

Neredeyse 100 yıl içinde sıvı birikintileri göllere, sonra da okyanuslara dönüşür.

Yüzey sıcaklığı artık -56°C…

…ve basınç Dünya’dakinin yalnızca 7 katına düşmüş bulunmakta.

En sonunda…

…hiç de hoş olmayan -81°C’de…

…karbondioksit okyanusları donmaya başlar ve yağmur kara dönüşür.

Bu da bizi, kaya kadar sert okyanuslar ve devasa karbondioksit buzullarıyla çevrili bir Venüs’le bırakır.

Atmosferden arta kalan, Dünya’nın yüzeyindeki basıncının 3 katında çoğunlukla azot gazıdır.

Donmak ve nefessiz kalmak sizin için sorun değilse eğer…

…Venüs’ün yüzeyinde gezintiye çıkabilirsiniz artık.

Ancak donmuş karbondioksit birazcık sorun teşkil etmekte.

Günün birinde gezegenimizi tekrardan ısıtmak isteyeceğiz…

…ancak eğer bunu yaparsak…

…karbondioksit buzu eriyerek atmosferi yeniden dolduracak.

Dolayısıyla bunun olmasını bir şekilde engellememiz gerekiyor.

Çözümlerden birisi yüzeyi ucuz plastik yalıtım malzemeleriyle kaplamak…

…onların üstünü de Venüs kayalarıyla veya sudan okyanuslarla kaplamaktır.

Gerçi bazı gezegen bilimciler…

…böylesine bir potansiyel saatli bomba barındıran…

…yeni bir gezegen inşa etmemizden dolayı aşırı gergin olabilirler.

Birkaç tane yersiz zamanlı volkan…

…tek seferde bir sürü karbondioksiti eritip her şeyi berbat edebilir!

Bir diğer bariz çözüm yolu ise onları uzaya fırlatıp…

…depolama ve ileride kullanma amaçlı ufak bir ay hâlinde biraraya toplamaktır.

Bunu, roketler yerine kitle sürücülerini kullanarak daha etkili bir şekilde yapabiliriz.

Fakat bunca yığını nakletmek yine de bayağı büyük bir zorluk olup halletmesi biraz vakit alır.

Atmosfere yaptığımız nasıl sonuçlanacak olursa olsun, yol alabilmek için…

…buzla kaplı gezegen uydularından temin edebileceğimiz suya ihtiyacımız vardır.

Jüpiter’in uydularından biri olan Europa’da…

…Dünya’daki okyanusların tamamının toplamından 2 kat fazla su bulunur.

Bir gezegen uydusunu alıp Güneş Sistemi boyunca bir yerden başka bir yere taşımak hiç de kolay değildir.

Bu yüzden, bir grup inşaat dronu ile Europa’dan iri buz parçaları kesip…

…onları kitle sürücüleriyle Venüs’e fırlatmak daha kolay olabilir.

Uzay urganları (kalın halatlar), bunda bize oldukça yardımcı olup enerji ve uğraş tasarrufu sağlayabilir.

Urganların nasıl çalıştığıyla ilgili bir video yapmıştık. (Gök Kancaları)

Ama kısaca anlatmak gerekirse, urganlar iki uçlarında da yük taşıyabilen sapanlardır.

Europa’da, buzlarımızı Venüs’e fırlatmak için gereken işin çoğunu urganlar yapar.

Buzlar Venüs’teki urganlara gelir…

…oralardan da nazikçe atmosfere bırakılıp kar olarak aşağıya düşer.

Bunun karşılığında Venüs’teki urganlar yerden fırlatılan CO₂ buzlarını yakalayıp…

…yörüngeye çıkmaları için onları hızlandırabilir.

Atmosfer basıncımızı daha da düşürmek için…

…fazladan azotu bu yöntemle yok edebiliriz.

Birkaç onyıl veya yüzyıl sonra…

…Venüs birkaç yüz metre derinliğinde olan, güzel, sığ ve donuk bir okyanusla kaplanır.

Bugünkü hâlinden tamamen farklı görünür.

Birkaç kıta ve sayısız ada oluşmuş bulunmakta.

Dünyamızı andırmaya başladı gibi sanki ha?

Nihayetinde dünyalaştırmanın en son ve en muhteşem aşamasına gelmiş bulunmaktayız:

Atmosferi solunabilir kılıp gezegene yaşam eklemek.

Öncelikle ışığa ihtiyacımız var ama.

Ayrıca gezegeni yeniden ısıtmamız lâzım.

1 Venüs günü 2802 saattir.

Bu, 116 Dünya gününden daha fazla bir süreye denk gelir.

O yüzden de dev aynamızı çekersek…

…gezegenin yarısını kızartmış oluruz.

Yoğun atmosfer artık olmasa bile…

….sıcaklıklar dayanılmaz seviyelere çıkar.

En basit şekilde bir gece-gündüz döngüsü oluşturmanın ve yeniden birazcık enerjinin gezegene alınmasının yolu…

…başka iki tane ayna ile kıtalarımızı ısıtıp sudan okyanuslarımızı eritmektir.

Bu da, istediğimiz miktarda enerji alıp onun nerelere gittiğini tamamen kontrol edebilmemizi sağlar.

Atmosfer şu anda artık çoğunlukla azottan oluşmakta…

…ve oksijenden yoksun durumda.

Bu yüzden de ilk gelecek olan canlılar…

…muhtemelen trilyon kere trilyon tane siyanobakteri olacak.

Bunlar, fotosentez yapıp havaya oksijen salabilirler.

Bir gezegenin atmosferini hızla dönüştürebileceklerini biliyoruz.

Çünkü milyarlarca yıl evvel, muhtemelen genç Dünyamızın zehirli atmosferini…

…daha kompleks hayvan yaşamı için gerekli oksijene sahip bir atmosfere dönüştürmekten onlar sorumluydular.

Ama bir tek bu da değil.

Siyanobakteriler atmosferdeki azotu bağlayıp…

…onu canlılar tarafından kullanılan besleyicilere dönüştürebilirler. (Azot bağlanması)

Bu şekilde hayatsız okyanus suyumuzu gübreleyip…

…onu daha kompleks yapıda organizmalar için hazırlarlar.

Karada ise kolonicilerimiz…

…azot bağlayıcı bitkilerin yetişebilmesi için…

…eski Venüs yüzeyininin bazısını öğütüp toprak yapmalıdır.

En sonunda milyarlarca ağaç her yere yayılır…

…ve geniş ormanlar oluşturup kıtaların büyük bölümünü kaplar.

Venüs yeşil hâle gelir.

İşleri hızlandırmak için…

…bitkilere ve siyanobakterilere stratejik bir şekilde yardım amaçlı CO₂ salınabilir.

Hâlihazırda bitkilerle kaplı bölgeler…

…yörüngedeki aynalarımızdan fazladan gün ışığı alabilir.

Böylece bitkiler günün büyük bölümünde etkin durumda olmuş olurlar.

Belki de bunu, bugün bildiğimiz hayvanlarla ve bitkilerle yapmak zorunda da kalmayız.

Genetik mühendisliği geliştikçe…

…ayrıca genetiğin ve yaşamın mekanizması hakkında bizler daha fazla şey öğrendikçe…

…yaşamı ihtiyaçlarımıza göre tasarlayabiliriz belki de.

Neticede, atmosferin insanlarca solunabilir hâle getirilmesi için birkaç bin seneye ihtiyaç vardır.

Bu süre zarfında, sadece bir oksijen maskesi ve sıradan kıyafetlerle etrafta gezinebilirsiniz.

Yerleşimciler, kaynaklarla dolu ve Güneş’in ısıttığı uçsuz bucaksız yeni bir gezegenin tadını çıkarırlar.

Hemen üzerlerinde uzayda yörüngede dönen çok miktardaki karbondioksit buzunu ve azotu…

…bir şekilde kullanmanın yeni yollarını düşünebilirler.

Mesela onları endüstriyel işlemlerde, roket yakıtlarında…

…ve hatta Mars gibi başka gezegenlerin dünyalaştırılmasında kullanabilirler.

Venüs tamamen dünyalaşmış durumda.

Hayvanlar ucu bucağı olmayan ekosistemlerde geziniyor.

Şehirler kuruluyor.

Milyarlarca yerleşimci ve onların torunları bu gezegeni yuvaları yapıyor.

Gelecekteki Venüslüler geçmişten kalan görsellere bakacaklar.

Ve görecekler ki, Venüs bir zamanlar var olan en düşmanca gezegenmiş.

Bir zamanlar cehennem olan bu yer, yüzlerce yılda dondurulup okyanuslarla doldurulmuş…

…ve binlerce yılda da, rahat bir şekilde nefes alması mümkün hâle getirilmiş.

Buna inanmakta zorlanacaklar.

Belki de Venüs’ü dünyalaştırmak o kadar da kolay bir iş değildir…

…ve bu olası geleceğin gerçekleşebilmesi için, bir sürü şeyin yolunda gitmesi gerekiyordur.

Fakat bu, teoride mümkündür.

Ve uzay maceralarına atılmaya hevesli, bizden azıcık daha gelişmiş…

…gelecekteki insanların teknolojilerinin ulaşabileceği bir konumdadır.

Bunun olmasını engelleyen tek şey hayâl gücümüzdür.

Ve bu, en azından üstesinden gelmesi kolay bir sorundur.

[Sponsor]