Video
Transkript
Dünyamız yanıyor.
Hızlı iklim değişikliği dünyamızın dengesini bozuyor.
Öyle görünüyor ki gaz salınımı, kontrolsüz ısınmayı düşürecek kadar hızlı azalacak görünmüyor ve
yakında ekosistem ve medeniyetimizin yıkılmasına
sebebiyet verecek kritik eşiğe ulaşabiliriz.
Bilim adamları, aktivistler ve yeni jenerasyon eyleme geçmeye ısrar ederken,
çoğu politikacı anlamlı bir destekte bulunmuyor.
Fosil yakıt endüstrisi hala aktif olarak değişime karşı çalışıyor.
Görünen o ki insanlık kendini kurtarmak için açgözlülüğünün,
kısa dönem kârının ve kişisel çıkarlarından vazgeçemiyor.
Ve çoğu için gelecek korkunç ve umutsuz
Özellikle gençler endişeli ve depresif yaşamları için
fırsatlara bakmak yerine bir gelecekleri olup olmayacağı
merak ediyorlar ve bu dünyaya çocuk getirilir mi düşüncesindeler.
Yıkım, umutsuzluk çağı ve Vazgeçmek yapılacak tek mantıklı şeymiş gibi görünüyor.
Ama bu doğru değil. Sen lanetletmiş değilsin. İnsanlıkta değil.
Kurzgesagt Altyazı çevirmeni:Gül Karlıdağ İyi seyirler.
Durumun ciddiyetine rağmen, yıllardır olumlu eğilimler birikti ve nihayet bazı iyi haberler ve
ortak iklim hedeflerimize giden açık bir yol var.
Ted konuşmamıza hoşgeldiniz.
Lütfen videoyu sonuna kadar izleyin ve daha fazla şey öğrenmek için bizi ziyaret edin
Haydi, en korkunç şeyler ile başlayalım.
Kıyameti iptal etmek.
İklim değişikliği hakkındaki en yaygın hikayeler onun varoluşsal bir
tehdit – medeniyetin sonu ve hatta belki de bizim sonumuz olduğudur.
Ve şu an bu temel olarak kaçınılmazdır.
Ama bilim aslında ne diyor?
2022 itibariyle küresel ortalama sıcaklık
Sanayi öncesi dönemle karşılaştırıldığında 1.2 santigrat derece artmıştır.
Sıcaklığı 1.5 santigrat derece ile sınırlamak Paris anlaşmasının en arzulu olduğu hedefti
Ama ulaşılması olası bile değil.
Bugün ki ısınmaya göre, sıcak yerler daha sıcak
Yağışlı yerler daha yağışlı oldu. Şiddetli ve sert hava olayları önemli ölçüde arttı.
2 derecenin üstündeki artışlar şiddeti daha da arttırıyor, şiddetli hava olayları
baskı altındaki ekosistemlerde daha yaygındır.
Bazıları kurtulmayacaktır.
3 derecede dünyanın belli bölgelerinde özellikle gelişmekte olan ülkeler,
Nufüslarını beslemekte zorlanacak hale gelebilirler. Sıcak hava dalgaları büyük bir küresel sorun olacaktır.
Doğal sistemin büyük bir çoğunluğu çökecektir.
Fırtınaların ölçüsü ve sıklığı, yangınlar
Kuraklıklar daha da artacak ve trilyonlarca zarara neden olacaktır.
Fakir bölgeler ve tarımdan geçinenler en çok etkilenecek.
Yüz milyonlarca İnsan evlerini terk etmek zorunda kalacak.
4-8 derece aralığında kıyamet başlar – her şeyin çok hızlı değiştiği,
büyük insan nüfusumuzu destekleyemeyecek hale gelebileceği ve milyarların yok olabileceği ve
geri kalanını düşmanca bir yabancı gezegende bırakabileceği sera dünyası
On yıl önce, çoğu bilim adamı eylem ve görüş eksikliğinden +4 derecenin bizim
geleceğimiz olduğunu düşünüyordu ve halk iletişimi bu geleceğe odaklıydı.
Şanslıyız ki, bu kıyamet versiyonun Gerçekleşme olasılığı az.
Eğer iklim politikaları ilerle kaydetmezse, 2100 yılına kadar 3°C ısınma olması muhtemeldir.
Ki bu korkunç ve trajiktir, kabul edilebilecek olandan çok uzak.
Ama aslında bu iyi bir haber.
Nasıl mı?
Son 10 yıl içerisinde çoğu bilim adamının düşüncesine göre
kıyamet İklim değişikliğinden korunmak için yeterince
ilerleme kaydettik.
Yine de önemli riskler Hala devam etmekte, emin bir şekilde söyleyebiliriz ki 58 00:03:55,600 –> 00:03:57,740 İnsanlık bir yere gitmiyor.
Medeniyet Değişmek zorunda kalacaktır ama dayanacaktır.
Bu da şu soruyu akla getiriyor: Son on yılda
Ne değişti ve bu gerçekten iyi bir haber mi?
##GÖRÜNMEZ DEĞİŞİM
Muhtemelen hikâyeyi biliyorsunuzdur:
son on yılda Dünya çapında İklim politikalarında
büyük bir başarısızlık oldu.
Emisyonu önemli ölçüde azaltacak kapsamlı, bağlayıcı tasarılar yerine
Biz çoğunlukla hiç bir şey yapmadık.
Kayıp on Yıl negatif kayıt üstüne negatif kayıt.
Ve bu hikaye Doğru ve çoğu insanın vazgeçmesinin nedeni bu. Ama bütün bir resim değil.
Yetersiz iklim politikalarına, süren
Lobi oluşturma ve fosil yakıt endüstri Tarafından yanlış bilgilendirmelere rağmen
çok fazla ilerleme kaydedildi.
20 yıl öncesine dönelim ve bugünün neden bu kadar farklı olduğunu görelim:
2000 ve 2010 yılları arasında sera etkisi %24
büyüdü ve on yıl öncesine göre 3 kat arttı.
Fosil yakıt için yardımlar ekonomik büyüme teşvik etti ve tüketimlerinde
muazzam artışa neden oldu.
Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeler için kömür en ucuz iken,
Zengin ülkeler değişim için çok az İlgi gösterdi.
2010’da çoğu insan bu trendlerin değişmesini bekledi.
Fosil yakıtların kullanımı düşmek yerine arttı.
Ancak sonraki 10 yılın Çok farklı olduğu görüldü.
Öncelikle, Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkeler, kömür kullanımını azalttı veya
sabit hale getirdi. Birleşik krallık ve Amerika gibi ülkelerde hızla düştü.
2015’ten beri planlanan kömür fabrikalarının 3’te 1’i iptal edildi ve 44 ülkede
yapımı durduruldu. 10 yıl önce bu Bir hayal olarak görülürdü
Ama bugun emin bir şekilde; kömür ölüyor Diyebiliriz.
Artık rekabet görmüyor.
Çünkü pahalı kalacağını düşündüğümüz teknolojiler hızla gelişti.
Yenilenebilir elektrik İnanılmaz bir gelişme kaydetti.
Sadece on Yılda rüzgar enerjisi 3 kat ucuzladı.
Güneş enerjisi 10 kat ucuzladı! Kömürden veya fosil yakıt kullanan enerji
santrallerinden, fosil yakıtları destekleyen devasa yardımlara ve küresel altyapıya rağmen daha ucuz.
10 yıl öncesine oranla 25 kat daha fazla güneş enerjisi ve neredeyse 5 kat fazla rüzgar elektriği
üretildi, tabi ki bu yeterli değil.
En büyük engellerden biri, çok değişken Güç çıkışı olmasıdır.
Yenilenebilirler, güvenilir enerji kaynağı olmak için
pahalı bataryalar gibi depolamaya ihtiyaç duymaktadır.
Batarya fiyatları Son 30 yılda inanılmaz şekilde %97, Son 10
yılda %60 arttı- bu da her türlü elektrikli araba
gibi çevre dostu teknolojiye hizmet edecektir.
Bu iyi bir şey diyebilirsiniz ama Kurzgesagt’ın son iklim videosu rüzgar ve güneş enerjisi iyi
Ama küresel olarak daha fazla temelden değişime
ihtiyacımız olduğunu söylemedi mi? Evet ama Şanslıyız Ki değişim enerji sektörü dışında da oluyor.
Ekonominin her aşamasında insanlar salınımı Azaltmak için mevcut teknolojiyi iyileştirmeye çalışıyor.
Eski tip Ampülleri 10 kat daha verimli olan Ampüller ile hızla değiştiriyoruz.
2020’de Norveç’deki arabaların 10’da 7’si Elektrik yada hibrit arabaydı
2021’de çoktan 10’da 8 idi. Ve liste devam etmekte
Elektrikli ısıtmadan, daha iyi yalıtıma gemilerin yarı hızda giderek yakıt tasarrufu sağlamasına.
Nereye bakarsanız bakın, iklim
Değişikliğinin bir parçasını çözmeye Çalışan mühendisler, girişimciler bulursunuz.
Giderek daha fazla insanın hızlı iklim değişikliği sorunana öncelik vermesiyle
inanılma oranda insan yaratıcılığı bu sorunla baş ediyor.
Çimento, elektronik ve çeliğin düşük karbon üretimi için çözümler Ve yapay et ve karbon yakalama gibi yenilik üzerinde çalışılıyor.
Ne kadar teknoloji üretirsek ucuz ve yeni daha iyi teknoloji elde ederiz.
Ne kadar ucuzlaşırsa o kadar insan kullanır.
Ve bu şekilde devam eder.
Etkisini şimdiden görebiliriz.
Zengin ülkelerin yerel CO2 üretimi büyük ölçüde olmasada düşüyor.
2000 yılından beri, AB’de bütün olarak %21oranında İtalya’da %28 oranında
Birleşik Krallık’da %35 oranında, Danimarka’da %43 oranında düştü.
Ama iyi haber, salınım artık ekonomik büyüme ile bağlantılı değildir.
Geçmişte bu daha zengin olmak için rahatsız edici bir gerçekti, daha fazla salınım yapmanız gerekiyordu.
Bu da gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında nüfusları hala fakirken.
yayılımları azaltmanın adilliği hakkında şiddetli tartışmalara sebebiyet verdi.
Ama son 10 yıl içersinde gördük ki yayılımları
arttırmadan zenginliği arttırmak mümkün.
Fransa yayılımlarını %14 oranında düşürürken GSYİH’i %15 oranında büyüttü.
Çek cumhuruyetinde salınım %13 oranında düşerken GSYİH %23 oranında büyüdü.
Fransa yayılımlarını %14 oranında düşürürken GSYİH’i %15 oranında büyüttü.
Romanya %8 düşüş ve %35 büyüme gösterdi.
ve dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD bile, GSYH’yi
%26 oranında arttırırken yayılım’ı %4 azalttı.
Bazılarınız buna numaraların hilesi diyebilir.
Zengin ülkeler fakir ülkelere ekonomilerinin imalat gibi
kirli kısımlarını taşıyarak salınım ihraç ediyorlar.
İhraç edilen bütün ürünleri hesaba katsak bile sayılar pozitif görünüyor.
Artık mesela, 10 yıl önce olduğu gibi zenginlik ve iklim arasında seçim yapmak değil.
Gelişmiş ülkeler bu durumdan kazanç sağlayacaktır çünkü
çevre dostu teknolojinin gelişmesine yatırım yaptıkça daha ucuza elde edebilecekler.
Bugün ki çoğu zengin ülkenin geçtiği salınım aşamasın çoğunu atlayabilirler.
Karbonsızlaştırmmanın(Dekarbonizasyon) kötü bir iş kararı olduğu bir noktadayız.
Ve biz daha karbon yakalama gibi çözümler hakkında konuşmadık bile.
2000 yılında aslında bu yoktu.
2022’de bu teknoloji var ve atmosterden bir ton CO2 çıkarmak 600 dolar tutuyor.
Yatırımlar artmaya teknoloji olgunlaşıp büyümeye başladıkça
sonraki on yılda maliyetlerin düşmesi muhtemeldir.
O zaman her şey yolunda ?
Bunun bizi heyecanlandırmasına izin vermeyelim..
Bütün bu gelişmeler iyi ama yeterince hızlı değil.
Biz hala çok az şey yapıyoruz ve teknoloji her şeyi mucizevi bir şekilde çözmeyecek.
Daha az kaynağı daha uzun süre kullanmaya ihtiyacımız var ve
enerji gerekliliğini azaltacak dayanıklı, tamir edilebilir ürünler dizayn etmeliyiz.
bizim daha iyi altyapıya,tarıma ve şehirlere ihtiyacımız var.
Özellikle doğru politikaların geçmesi ve kanunlaştırılması için çok çaba gereklidir.
Ama ilk defa sağlam bir şekilde doğru yöne işaret eden trend çizgiler vardır.
Şimdi hayal edin, Tüm bunlar, uygun mali ve siyasi destek olmadan
fosil yakıt lobiciliğine rağmen başarılmışsa
düşünün iklim değişikliği politik dikkati ve
ihtiyacı olan finansmanı alsaydı insanlık neler başarabilirdi.
O zaman tekrar umutlu hissetmek uygun mu?
Durum hala korkunç ve önemliyken hikayenin bu yönüne odaklanmanın amacı ne?
-3- UMUTSUZLUK TUZAĞI
İklim değişikliği boğucu gelebilir ve geleceğinizi kasvetli hale getirebilir.
İnsanların hissettiği umutsuzluk ve mutsuzluk gerçek ve
çok yıkıcı çünkü çoğu insanın hissizleşmesine neden olabilir
Hissizlik sadece fosil yakıt endüstrisine değişimi mümkün olduğu kadar erteleyerek hizmet ediyor .
Bir anlamda umutsuzluğu silah haline getirdiler.
Şu anda hızlı iklim değişikliği eylemiyle ilgili kamuoyu tartışmasının 4. aşamasındayız:
AŞAMA 1:İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GERÇEK OLMADIĞIYDI
AŞAMA 2:İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GERÇEK OLUDUĞU AMA İNSANLARIN SEBEP OLMADIĞIYDI
AŞAMA 3:İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE BELKİ İNSANLARIN SEBEP OLDUĞU AMA O KADAR DA KÖTÜ OLMADIĞIYDI.
AŞAMA 4:İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ARTIK KAÇINILABİLİR DEĞİL LANETLENDİK VE NE YAPARSAK YAPALIM FARKETMEZ
Eğer dünyanın değişmesini istiyorsak değişimin mümkün olduğuna inanmalıyız.
ve elimizde hali hazırda bolca kanıt var.
Endüstri sistemimizde değşim hareket kazanıyor
teknoloji daha ucuz ve iyi hale geliyor
iklim değişikliği özgür seçimlerde anahtar bir mesela haline geldi.
Genç insanlar etkili pozsiyonlara geldikçe
iklim değişikliğini öncelik hale getiriyorlar ve yeni çözümler üzerinde çalışıyorlar.
2022’de çoğu hükümet bunu kabul etmekle kalmıyor, demokratik ve otokratik ülkelerde kendi hedeflerini belirliyor.
Yıllardır süren dik bir yokuşa doğru yapılan savaşın sonuçları artık açıkca görünüyor.
Bugün ki verilen sözlerin tutulması için baskının sürekli artması gerekli.
İklim felaketi, yalnızca en kötü durumu önlemekle kalmayıp aynı zamanda kötü şeylerin çoğunu
hafifletebilmenize, daha iyi uyum sağlamak için zamanında değişiklikler yapmanıza ve
en yoksulların acı çekmesini önlemenize rağmen vazgeçmekle eşdeğerdir.
Bu yüzden umutsuzluk ve hissizlik çok tehlikelidir.
Bir çok açıdan baktığımızda boşa geçen onca bir şey gösterdiyse
ilerleme kaydediliği ve bu korkunç senaryoların sadece tahmin olduğunu zorunlu kaderimiz olmadığıdır.
2022 itibariyle, şu anki kürüsel politikalara dayanarak, 3 derece dünyaya düşeceğiz.
Şimdi görevimiz yeniden ne kadar vahim ve acil olursa olsun bu tahminlerin yanlış olduğunu kanıtlamaktır.
3 derecelik dünyadan 2 derecelik dünyaya çevirmek ve oradan nereye gidilebilir görmek.
Bunun için umuda ihtiyacımız var.
Bugün en azından birazda olsa size umut verdiğimizi umuyoruz.
İşlerin ciddi olduğunu bilin ama hala bir geleceğiniz var.
Dünyayı ve onları lanetlemeden çocuk sahibi olabilirsiniz.
Bugün harekete geçmek değerlidir.
Güçlü endüstrilerin ertelemek için yaptığı her şeye rağmen toplum değişiyor.
Eğer kişisel olarak yapabileceklerinize dair bir yol haritası isterseniz
detaylı bir şekilde konuşacağız bir devam videosu üzerinde çalışıyoruz.
Kıyamet, hareketsizlik ve silahlandırılmış umutsuzluk
değişim istemeyen güçlerin elinde kalan son silahtır.
Onların kazanmasına izin verme.
Biz hala gelecek için heyecanlıyız.
İyimserliğini ve merağını sürdürmek için yapabileceğin
en iyi şeyin yeni bilgiler öğrenmek olduğunu düşünüyoruz.
Eğer nereden başlayacağını bilmiyorsan Brilliant.org’dan arkadaşlarımız sana yardım edecek.
Brilliant, uygulamalı bir yaklaşımla matematik ve bilimi erişilebilir ve eğlenceli hale getiriyor.
“Problem çözmenin keyfi” veya “Bilimsel düşünme” gibi 60’tan fazla etkileşimli kurs ile
size matematik, fen ve bilgisayar bilimlerindeki sorunları çözmeniz için araçlar sağlar
ve bunların tümü sezginizi harekete geçirmek ve size bolca aha deneyimi kazandırmak için tasarlanmıştır.
Dersler sizi hikaye anlatma ve kod yazma görevleri, interaktif düellolarla
sizin ilginizi çeken ve eğlendiren içeriklerle şaşırtacak.
İçerikler interaktif: sadece okuma dinleme ve açıklamanın yerine
sürükleyip bırakır, şekilleri ve diyagramları değiştirir, seçimler yapar ve soruları yanıtlarsınız.
Bu şekilde farkına bile varmadan bir şeyler öğrenirsiniz.
Ve adım adım uzun vadeli bilim anlayışınızı geliştirecek ve temel hedeflerinize yaklaşacaksınız.
Bilim dünyasına farklı bir perspektiften bakmaya başlamak için Brilliant.org/nutshell gidin ve bedava kayıt olun.
Kurzgesagt izleyicileri için ekstra bir avantaj da var:
bağlantıyı kullanan ilk 200 kişi, yıllık üyeliklerde %20 indirim kazanacak,
ve bu üyelik Brilliant’ın matematik, fen ve bilgisayar bilimlerindeki tüm kurslarının kilidini açar.
Kurzgesagt’ta başta imkansız görünen şeyler yaratmayı seviyoruz ve
Brilliant, bunu yapacak becerileri edinmenize yardımcı olabilir.