Güneş Fırtınaları Medeniyeti Yok Edebilir mi ? Güneş patlaması & Taçküre Kütle Akımı | Kurzgesagt

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

Güneş.

Pürüzsüz, yuvarlak ve uysal cisim.

Tabii…

…birdenbire rastgele bir şekilde her yana radyasyon ve plazma kusmadığında.

Bu güneş patlamaları ve “Taçküre Kütle Atımları”…

…ya da “TKA”lar…

…Dünya’yı vurup insanlık için ciddi sonuçlar doğurabilir.

Tam olarak nasıldırlar…

…ne kadar kötü olabilirler…

…ve bunlara önceden hazırlanabilir miyiz?

ᴛüʀᴋçᴇ ᴀʟᴛʏᴀᴢı: {yigithan.kilinc

Güneş katıymış gibi görünse de…

…aslında bayağı sıcak bir okyanus gibidir.

Hatta o kadar sıcaktır ki atomları elektronlara ve çekirdeklere parçalar…

…ve bunlar da plazma içerisinde birbirlerinin etrafında yüzerler.

Bu plazma, Güneş’in manyetik alanı tarafından itilip şekillendirilir.

Tıpkı Güneş’in kütleçekimi alanının gezegenlere ulaşıp onların yörüngelerini şekillendirmesi gibi.

Ancak manyetizma kütle çekiminden oldukça farklıdır.

Manyetizma, “elektromanyetizma” denen çifte bir kuvvetin iki kısmından birisidir.

Elektrik manyetik alanlar oluşturur, manyetik alanlar da elektrik oluşturur.

Güneş’te ise elektrik yüklü proton ve elektronlardan oluşan plazma…

…parçacıklar hareket ettikçe bir manyetik alan oluşturur.

Sonrasında da bu manyetik alan parçacıkların akışını şekillendirir.

Bunlar, “dinamo” denilen dinamik bir geribeslenme döngüsüne sıkışıp kalırlar.

Ki bu da Güneş’in manyetik alanını ayakta tutan şeydir.

Bu manyetik alan, muazzam miktarda enerji depolayıp bu enerjiyi Güneş Sistemi’ne sızdırır.

Bu sızıntı, sanki bir ışık yağmuruna benzeyen…

…ve “güneş rüzgârı” olarak bilinen güneş plazması damlaları taşır…

…ve bir nevi “uzay iklimi” oluşturur.

Ancak her zaman sakin ve pürüzsüz değildir.

Güneş’in plazması, kendi etrafında dönüp aktıkça manyetik alanı bükülüp dolanır.

Bunun sonucunda da muazzam miktarda enerjiye sahip manyetik düğümler oluşur.

Bu manyetik düğümler dışarıya doğru bir yay gibi kırıldığında…

…Güneş, plazma ve diğer korkunç şeyleri Güneş Sistemi’ne kusabilir.

Bu güneş fırtınaları birçok türde…

…örneğin “güneş patlamaları”, yani yüksek enerjili radyasyon gelgitleri şeklinde oluşabilir.

Güneş Sistemi boyunca ışık hızında ilerleyip…

…güneş rüzgârındaki protonları süpürürler…

…bunun sonucunda da protonlar yüksek hızlı bir “güneş proton fırtınası” oluşturur.

Ve tabii bir de, Güneş’in atmosferinden milyonlarca veya milyarlarca ton plazmayı koparıp…

…bunları Güneş Sistemi’ne…

…saatte 9 milyon km’ye varan hızlarda fırlatan “Taçküre Kütle Atımları” vardır.

Bu canavarlar bizi vurduğunda…

…Dünya’da hiçbir şey olmaz.

Küçük fırtınalar uydulara zarar verebilir…

…radyolu iletişimleri etkileyebilir…

…ya da astronotlar için tehlikeli olabilir.

Fakat yüzeydeki insanlar için uzay iklimi zararsızdır.

Güneş patlamasından kaynaklanan x-ışınları, atmosferin yukarılarında daha yeryüzüne ulaşamadan emilir…

…ve böylece patlamanın en kötü etkilerinden korunmuş oluruz.

TKA’dan gelen elektriklendirilmiş plazma, Dünya’nın manyetik alanı tarafından saptırılıp…

…Kuzey ve Güney Kutuplarına yönlendirilir.

Oralarda da, enerjik parçacıklar atmosfere düşer…

…ve atmosferin parlamasına neden olup harika kutup ışıkları (auroralar) oluşturur.

Herhangi bir hava durumunda olduğu gibi çoğu zaman kötü bir şey olmaz.

Fakat bazen kasırgalar da oluşabilir.

Ya da Güneş’in durumunda…

…“SÜPER GÜNEŞ FIRTINALARI”

Ve biliyoruz ki bunlar her yüzyılda bir veya iki kere gerçekleşmekte.

Şayet şu anda bir süper güneş fırtınası olsaydı…

…ilk önce kuvvetli güneş patlamaları…

…yani, çok ama çok daha tehlikeli olan gök gürültüsünden önce bir nevi bir ışıltı tespit ederdik.

Gök gürültüsü dediğimiz şey, Güneş’le Dünya arasındaki 150 milyon kilometrelik mesafeyi…

…bir günden kısa bir sürede geçen ve milyonlarca ton sıcak manyetik plazmadan oluşan TKA’dır.

Vardığında…

…Dünya’nın manyetik alanını şiddetlice sıkıştırıp enerjiyi manyetosfere aktaran bir şok dalgasına sebep olur.

Fakat durum daha da kötüleşebilir.

Olur da TKA’nın manyetik alanı Dünya’nınkiyle düzgünce hizalanırsa, iki manyetik alan birleşir.

Manyetik bulut Dünya’nın üzerinden geçerken…

…Dünya’nın manyetik alanını çekip uzunca bir kuyruk hâline getirir.

En sonunda kuyrukta biriken enerji artık çok fazla olmuş olur.

Kuyruk kırılıp enerjisini Dünya’ya doğru şiddetli bir şekilde salar.

Bir “jeomanyetik fırtına” başlamıştır.

Birkaç yüzyıl önce olsa kimse bunu umursamazdı.

Dünyayı saran bu fırtına, etten-kemikten makineler için bir sorun teşkil etmez.

Ancak metalden ve kablolardan oluşan makineler için oldukça büyük bir sorundur.

Dinamoyu hatırlayın:

Manyetizma elektrik akımı oluşturuyordu hani.

  1. yüzyıldaki Dünya da elektriği taşıyan milyonlarca km’lik teller…

…ve bu aktarımı mümkün kılan transformatörler gibi karmaşık yapılı makinelerle doludur.

Bir TKA’nın enerjisi elektrik şebekelerimizde akımları indükleyebilir…

…bu da ya tamamen kapanmalarına neden olur, ya da daha kötüsü…

…şebekelerimizi çalıştıran trafo istasyonlarını tahrip edebilir.

Bu önceden yaşandı hatta.

1989’da Quebec/Kanada güç nakil şebekesi kuvvetli bir güneş fırtınası sonrası bozuldu.

Fakat genel olarak mühendislerimiz böyle fırtınalarla nasıl başa çıkılacağını bilmekteler…

…dolayısıyla bu olayların farkına dahi varmıyoruz çoğu zaman.

Dünya’yı vuran en son güneş kasırgası 1859 senesindeydi.

“Carrington Olayı” olarak bilinen bu kasırga, tarihte gözlenmiş en büyük çaptaki jeomanyetik fırtınaydı.

Ta Karayipler’de bile büyük çapta kutup ışıkları meydana gelmişti.

Hatta bazı yerlerde bu ışıklar o denli parlaktı ki, bazı insanlar güneş doğuyor sanıp uyanmıştı.

Şanslıydık ki o zamanlar modern teknoloji nâmına yalnızca tek bir şey mevcuttu:

Telgraf sistemleri.

Dünya çapında kıvılcımlar saçıp bozuldular ve başlarındaki operatörlere de elektrik çarptı.

Bugün teknolojimiz azcık daha gelişmiş durumda ve yakın bir zamanda da şansımız tükenebilir.

Bir başka korkunç güneş fırtınası elbet yine olacak.

En az Carrington Olayı’ndaki kadar kuvvetli bir fırtına 2012’de Dünya’yı yalnızca ufak bir farkla ıskaladı.

Araştırmalar…

…bunun, dünyanın her bir köşesindeki elektronik sistemlere ciddi şekilde zararlar verebileceğini…

…ve sadece ABD’ye 2.6 trilyon $‘a mâl olabileceğini tahmin etti.

Tüm hasarlı sistemlerin yenileriyle değiştirilmesinin dört ilâ on sene arasında sürebileceği hesaplandı.

Bunun ne kadar kötü olabileceğini söylemek güç.

Uzmanlar fikir ayrılığına düştü.

Bazıları, sadece geçici elektrik kesintileri olacağını varsayarken…

…diğerleri ise bunun çok daha kötü sonuçlar doğurabileceğinden kaygılandı.

Büyük bir kasırga vurmadan bundan kesin bir şekilde emin olamayacağız.

Böylesine bir olayın gerçekleşme ihtimâli her 10 yıl için %12 olarak hesaplanmış durumda.

Bu, gelecek 50 senede en az bir tane güneş fırtınasının gerçekleşme şansının %50 olduğu anlamına geliyor.

Üstelik rahatsız edici bir sürü haber daha var:

2019 tarihli bir makalenin bulgularına göre, Güneşimiz gibi sakin sayılan yıldızlar bile…

…birkaç bin yılda bir “Süper Patlamalar” oluşturabilir.

Güneş Sistemi’nde gözlemlediğimiz en kuvvetli fırtınalardan bile çok daha kuvvetli patlamalar yani.

Şayet böyle bir fırtına biz hazırlıksızken Dünya’yı vurursa feci sonuçlar doğurabilir.

Elektriğe aşırı bağımlıyız desek abartmış olmayız.

Elektriğin yokluğu, yalnızca evimizde ışıklar yanmayacak demek değildir.

Ayrıca da ne bilgisayar, ne iletişim, ne de navigasyon olacak demektir.

Sürekli hâle gelen elektrik kesintileri tedarik zincirlerinde aksamalara neden olabilir.

Su sağlama sistemleri bozulabilir…

…ve hastane jeneratörlerinin enerjileri tükenebilir.

Süpermarketlerde raflar yeniden doldurulmazken…

…tarlalardaki ekinler de çürümeye mahkum olabilir.

Güç yokluğu, bozuk elektrik şebekelerimizi yeniden başlatmayı son derece zorlaştırabilir…

…ve açlıktan kırılan uygarlığımızı yeniden kurmamız ise onyıllarımızı alabilir.

Şimdi panik yapma zamanı.

Gazeteler her ne kadar güneş fırtınalarının bizi Taş Devri’ne geri yollaması fikrini sevse de…

…büyük olasılıkla böyle bir şey gerçekleşmeyecektir.

Şanslıyız ki, güneş fırtınaları her ne kadar önlenebilir olmasa da…

…neredeyse tüm kötü yan etkileri önlenebilirdir.

Güneş’i gözlemleyen bilim insanlarının…

…bir TKA’nın gelişini farketmeleri için birkaç saatten birkaç güne kadar zamanları vardır.

Ayrıca da dünyayı yöneten sistemlerde çalışan mühendisler…

…güneş fırtınalarının yarattığı risklerin çok da iyi farkındadırlar.

Transformatörler ve trafolar devre dışı bırakılabilir…

…böylelikle önleyici kısa kesintiler yapılabilir, ya da bir başka deyişle fişler çekilmiş olur.

Mühendisler ekstra gücü dağıtmak için fazladan yeni hatlar açabilir.

Ve diğer doğal afetlere kıyasla ucuz yatırım ve yükseltmeler ile…

…dünyamızın elektrik şebekesini en kötü fırtınalara karşı bile koruyabiliriz.

Lâkin hazırlıklı olmalıyız.

Risk her ne kadar üstesinden gelinebilir olsa da sonuçta gerçektir.

Zira Güneşimiz, her ne kadar bizi hoş ve sıcak ışığıyla ısıtsa da…

…günün birinde bize doğru, ona hazırlıklı olsak iyi edeceğimiz bir canavar yollayabilir.

[Promosyon]