Uzaydan Gelen Sınırsız Kaynak - Asteroit Madenciliği | Kurzgesagt

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

Ahhh, birkaç on sene evvel insanlığın üretebileceği…

…her şeyden daha güçlü bir bilgisayarda YouTube’da rastgele video izlemek.

Bu ilerleme ve sıradan karşıladığınız tüm harika cihazlar…

…terbium, neodimyum veya tantal gibi isimlere sahip birkaç nadir ve değerli malzeme sayesinde olmuştur.

Bu nadir maddeleri toprağın altından cihazlarınızın içerisine getirmek ise oldukça çirkin bir iştir.

Madencilik endüstrisi, hava ve su kirliliği ayrıca da tümüyle tabiatların yok edilmesinden sorumludur.

Kaynakları çıkarmak için siyanür, sülfürik asit veya klor gibi tehlikeli kimyasallar kullanılır…

…ve bu da biyolojik çeşitliliğe, işçilere ve yerel halka zarar verir.

Ayrıca nadir kaynaklar, ülkeler kendi isteklerini elde etmek için onlara ulaşımı kısıtlandırdığında…

…siyasi araçlar olarak da kullanılırlar.

Peki ya dünyadaki madencilik endüstrisini kimseye zarar vermeyecek temiz bir süreçle değiştirebilseydik?

Yani, aslında yapabiliriz.

Tek yapmamız gereken yukarıya bakmaktır.

ᴛüʀᴋçᴇ ᴀʟᴛʏᴀᴢı: {yigithan.kilinc

Asteroitler, 4.5 milyar yıl önce gezegenleri oluşturan buluttan arta kalan…

…kentilyonlarca (10¹⁸) ton kaya, metal ve buz parçalarıdır.

Bir metre kadar ufak, yahut ülkeler kadar büyük proto-gezegen boyutlarında olabilirler.

Çoğu, Asteroit ve Kuiper Kuşakları arasında toplanmıştır…

…yüz binlerce daha fazlası da gezegenlerin arasında kendi hâllerine takılmaktadır.

Uzay yolculuğu daha mümkün hâle geldikçe…

…bilim insanları ve ekonomistler bu asteroitlerde bulunan kaynakları incelemeye başladılar.

Oldukça ufak metalik asteroitler bile…

…platin gibi trilyonlarca para edebilecek endüstriyel ve değerli metal içeriyor olabilir.

Ve “16 Psyche” gibi daha büyük asteroitler…

…dünyanın metal ihtiyacını milyonlarca sene boyunca karşılayabilecek miktarda demir-nikel içeriyor olabilir.

Mevcut pazar fiyatlarında…

…sadece nadir hammaddeler bile katrilyonlarca $ değerde olacaktır.

Yani, tam olarak değil ama teknik olarak.

Örneğin, okyanus sularında 20 milyon tondan fazla…

…ve yaklaşık 750 trilyon $ değerinde altın vardır.

Ancak altını sudan süzmesi o kadar pahalı olur ki onu satarken para kaybedersiniz.

Şu anda asteroit madenciliğinin sorunu da tam olarak budur işte.

Dünya’daki madenciliğin yeri alabilmek için şu anda çok pahalıya gelmektedir.

Uzaydaki milyarlarca dolar değerindeki değerli kaynak…

…eğer onları elde etmesi trilyonlara mâl oluyorsa aslında değersizdir.

Peki bunu bu denli zor yapan nedir?

Bir asteroitten maden çıkarmanın prensipleri oldukça basittir aslında:

Temel fikir bir asteroiti seçmek, onu işlenmesi kolay bir yere taşımak…

…ve sonrasında da onu faydalı ürünlere dönüştürmek için parçalara ayırmaktır.

Ne yazık ki tüm bunlar, insanların henüz çözmediği temel sorunlarla çatışmaktadır:

Yani uzaya çıkmanın pahalı olmasıyla.

Sadece alçak dünya yörüngesine çıkmak bile…

…kilo başına binlerce $ değerinde roket yakıtına mâl olmaktadır.

Derin uzaya gitmek ise bunun binlerce katına.

Asteroit madenciliğini kârlı hâle getirebilmek için daha ucuz uzay yolculuklarına ihtiyacımız vardır.

Bunun çözümlerinden biri klasik roketlerden elektrikli uzay gemilerine geçmektir.

Bilim misyonlarında kullanılan birçok uzay sondası için elektrikli roket motorlarını hâlihazırda kullanmaktayız.

Esasen yapmamız gereken tek şey onların daha büyüklerini üretmektir.

Elektrikli motorlar, yerden uzaya çıkabilecek güçte olmasalar da…

…uzaya çıkarıldıklarında çok uzaklara gitmeleri için yalnızca çok az miktarda yakıta ihtiyaç duyarlar.

Bu demek oluyor ki, sadece uzaya yakıt nakletmek için yakıtlara bir sürü para harcamamıza gerek yoktur.

Bu, mâliyet sorunumuzun tamamını çözmez…

…fakat ilk misyonumuzu başlatmamızı epey kolaylaştırır.

Artık bir elektrikli asteroit madenciliği uzay gemimiz olduğuna göre…

…şimdi yapmamız gereken doğru asteroiti bulup onu oraya götürmek.

Uzay sondalarıyla asteroitleri başarılı bir şekilde hâlihazırda önceden ziyaret etmiş…

…hatta örnekler bile toplamıştık.

Yine de, işi daha kolay ve ucuz hâle getirmek için…

…ilk hedeflerimiz büyük ihtimalle Dünya’ya yakın asteroitler olacaktır.

Yani, Dünya’nın yakınında yörüngeleri olan asteroitler.

Birkaç aylık yolculuktan sonra…

…uzay gemimiz nihayetinde asteroitimize ulaşabildi.

Asteroitimiz tuhaf bir biçimde oluşmuş, ufak kraterlerle dolu ve milyarlarca senede pek bir değişime uğramamış.

İlk yapılması gereken şey asteroiti emniyete alıp dönmesini durdurmaktır.

Bunu yapmanın pek çok yolu vardır:

Mesela asteroiti lazerle eritmek veya iticilerle dönüşünü durdurmak.

Asteroitimiz sabit bir hâle geldiğinde yapmamız gereken beklemektir.

Yörünge mekaniği karmaşıktır…

…ancak bir şeyi tam olarak doğru zamanda doğru yöne iterseniz…

…çok büyük şeyleri çok az kuvvetlerle hareket ettirebilirsiniz.

Bu yüzden tam olarak doğru anı bekliyoruz.

Gemimiz iticilerini ateşleyip asteroiti Ay’a yakın bir yörüngeye sokuyor.

Ay kullanışlıdır…

…çünkü asteroiti Dünya’nın etrafında sabit bir yörüngeye oturtmak için onun kütle çekimini kullanabiliriz…

…ve bu da fazladan yakıt tasarrufu sağlar.

Geri dönüş yolculuğu yine aylar sürer.

Ancak gemimiz kalktığından beri geçen zamanı boşa harcamadık.

İlk uzay maden kazma ve işleme ekipmanı yörüngeye yerleştirildi…

…ve şimdi de dikkatlice asteroite doğru ilerlemekte.

İşleyici, Dünya’dakinden daha farklı çalışmakta.

Devasa aynalar, güneş ışığını odaklayıp asteroiti ısıtarak gazları buharlaştırıyor.

Öğütücüler, kurumuş kayaları çakıl ve toz hâline getiriyor.

Savurmaçlar da, yoğun elementleri hafif elementlerden ayrıştırıyor.

Asteroitten, kütlesinin yalnızca %0.01’i kadar değerli metal kazıp çıkarsak bile…

..bu yine de, yerden çıkarılan aynı miktardaki cevherden elde edebileceğimizden birkaç kat daha fazladır.

Peki şimdi ne yapacağız?

Değerli metallerimizi yeryüzüne güvenlice nasıl indireceğiz?

Bunun birkaç yolu mevcut:

Mesela onları, uzaydan Dünya’ya geri dönen tekrardan kullanılabilir roketlere yüklemek gibi.

Veya işleyicimizin 3D yazıcısı varsa oracıkta daha hızlı ve ucuz bir teslimat sistemi yazdırabiliriz:

Mesela gaz baloncuklarıyla dolu, ısıdan koruyan kapsüller gibi.

Bunları okyanuslara düşürebiliriz, gemiler de onları oradan çekerek karaya götürebilir.

Bu, insanoğlunun Güneş Sistemi’ni kolonileştirmeye yönelik ilk gerçek adımlarının başlangıç noktası olabilir.

Altyapılarımız ve deneyimimiz büyüdükçe misyonlarımız da giderek daha ileri bir hâle gelir.

Asteroitler üzerinde üretilen parçaların ve yakıtların Dünya’dan yollanılmasına bile gerek yoktur.

İlk maden operasyonu ikinciyi daha kolay yapar ve bu böyle devam eder.

Uzay endüstrisi büyüdükçe ve değerli malzemeler ucuzladıkça…

…sonunda Dünya’da maden çıkarmaya son verebiliriz.

Dünya’da yapılan toksik madencilik düşüncesi bile…

…oturma odanızda ateş yakmak gibi tuhaf ve çağdışı bir şey hâline gelebilir.

Kirlilikten tahrip olmuş tabiatlar iyileşebilir…

…ve alışık olduğumuz teknolojik harikalar da ucuzlayıp üretmesi daha az toksik hâle gelebilir.

Bunların hiçbiri bilim kurgu değil bu arada.

Asteroit madenciliği için süslü materyallere ya da yepyeni fizik kurallarına ihtiyaç yoktur.

Bu geleceği inşa etmeye şimdiden başlayabiliriz, tek ihtiyacımız olan…

…azıcık “itilmedir”.

[Sponsor]