Gerçeklik Gerçek mi? Simülasyon Argümanı | Kurzgesagt

Video

Transkript

Biz insanlar, kâinatın mahiyetini (aslını) filtresiz bir şekilde deneyimleyebilmekten mahrumuz.

Duyularımız ve beyinlerimiz dünyanın yalnızca ufacık bir kısmını işleyebiliyor.

Dolayısıyla, gerçekliğin mahiyetini öğrenebilmemiz için kavramları ve araçları kullanmaya ihtiyacımız var.

Teknolojik ilerleme, sadece kâinat hakkındaki bilgi birikimimizi genişletmekle kalmadı…

…aynı zamanda da bizi rahatsız edici olasılıklardan haberdar etti.

Gelecekte, evrenleri simüle etmek mümkün hâle gelebilir.

Ama bu bir seçenekse eğer, hâlihazırda bunun olmamış olduğundan nasıl olur da emin olabiliriz?

Ya bizler, yaratanlar değil de…

…yaratılanlarsak?

Gerçek olmayıp, bundan haberdar dahi olmamamız mümkün olabilir mi?

ᴛüʀᴋçᴇ ᴀʟᴛʏᴀᴢı: {yigithan.kilinc

Şu anki fizik anlayışımız doğruysa eğer…

…içinde trilyon kere trilyon adet şey olan evreni simüle etmenin mümkünatı yoktur.

Ama zaten buna ihtiyacımız da yok.

Simülasyonumuzun sakinlerini gerçek olduklarını düşünmeleri için…

…kandırmaya yetecek kadar evrene ihtiyacımız var sadece.

Milyarlarca galaksi kime lâzım?

Yalnızca deneklerimizin dolaşabileceği kadar miktarda uzayı simüle etsek yeter.

Ucu bucağı olmayan evren aslında sadece düz bir projeksiyon olabilir…

…ve bundan da haberdar olmalarının mümkünatı olmaz.

Peki, hücreler ya da bakteriler gibi ufak şeyleri ne yapacağız?

Onlara da ihtiyacımız yok.

Mikroskop kullandıklarında görecekleri şeyler anında simüle edilebilir.

Atomlar için de aynı şey geçerlidir.

Şu anda üzerine oturduğunuz sandalyenin…

…içindeki katrilyonlarca atomla birlikte simüle edilmesine gerek yoktur.

Sadece dış kısmını simüle etsek yeter.

Kırılıp açılana kadar içi aslında boş olsa da olur.

Vücudunuzun kabarcıklı şeylerle doluymuş gibi olduğunu hissediyor olabilirsiniz.

Ama siz açıp bakana dek aslında içi boş da olabilir.

Simülasyonumuzda sağlanması gereken minimum koşul…

…oluşturduğumuz sanal varlıkların bir bilince sahip olmasıdır.

Deneklerimiz simülasyonun gerçek olduğunu düşünse yeter.

Peki öyleyse, biz de simüle ediliyor muyuz?

Yani… olabilir.

Ancak bunun için birkaç adet koşulun sağlanması gerekiyor.

Açıkçası, bu konu hakkında bir uzmanlığımız olduğu söylenemez…

…o yüzden de dediklerimizi kesin doğru olarak düşünmeyin lütfen.

Nick Bostrom tarafından ortaya atılmış asıl simülasyon argümanının değiştirilmiş bir versiyonuna dayanarak…

…sizin için 5 adet varsayımımız var.

Şayet bu varsayımlar doğruysa…

…siz, değerli izleyicimiz…

…bir simülasyonun içinde yaşıyorsunuz demektir.

Varsayım 1/5: Bilinci simüle etmek mümkündür.

Bilincin aslında ne olduğuyla ilgili hiç kimsenin bir fikri yok.

Argümanı inceleyebilmemiz adına, beyni simüle ederek bilinç oluşturulabileceğini varsayalım.

Beyinler oldukça karmaşık yapılardır.

Sinapslar arasındaki her bir etkileşimi tek bir işlem olarak varsayarsanız…

…bu durumda beyniniz, saniyede yaklaşık 100 katrilyon (10¹⁷) işlem yapıyor demektir.

Biz bolca, 1 saniyelik insan bilincini simüle edebilmemiz için 10²⁰ işleme ihtiyacımız olduğunu varsayalım.

Ancak sadece tek bir insanı simüle etmek istemiyoruz…

…insanlık tarihinin tümünü aynı anda simüle etmek istiyoruz.

Böylece dönemler arasında gidip gelebilelim.

Diyelim ki, ortalama yaşam süreleri 50 sene olan 200 milyar insan simüle etmek istiyoruz.

Bir yılda 30 milyon saniye olduğunu varsayarsak…

…bu, 30 milyon (saniye) × 50 (yıl) × 200 milyar (insan) × 10²⁰ tane işlem anlamına gelir.

Yani, saniyede milyon × trilyon × trilyon × trilyon tane işlemi yapabilecek bir bilgisayara ihtiyacımız vardır.

Bu işlem sayısı, gözlemlenebilir evrende bulunan yıldız sayısından bile daha fazladır.

Böylesi bir bilgisayarın üretimi mümkün değildir.

Veya… belki de mümkündür.

Varsayım 2/5: Teknolojik gelişme yakın bir zamanda durmayacak.

Teknolojik gelişmenin, şu ana kadar olduğu gibi ilerlemeye devam edeceğini farz edersek…

…bir noktada sınırsız bilgisayar gücüne sahip galaktik düzeyde medeniyetler var olabilir.

Bu varlıklar öylesine gelişmiş bir teknolojik düzeyde olabilir ki…

…onları tanrılardan ayırt etmemiz neredeyse imkânsız olabilir.

Milyon × trilyon × trilyon × trilyon tane işlem yapabilecek bir bilgisayar üretmek…

…oldukça ciddi bir meseledir.

Ancak bunu başarabilecek bilgisayar konseptleri var:

“Matruşka Beyni”, bir yıldızın etrafında dönüp…

…onun yaydığı enerjiden beslenen ve milyarlarca parçadan meydana gelen teorik bir dev yapıdır.

Bu büyüklükte bir bilgisayar…

…tek seferde binlerce, hatta belki de milyonlarca insanlığı simüle edebilecek kadar güce sahiptir.

Gelecekteki “ileri teknoloji kuantum bilgisayarları” gibi diğer teknolojiler…

…bu yapının boyutunu çok büyük ölçüde düşürebilir.

Dolayısıyla, bu işi büyük bir şehir boyutunda veya daha da küçük bir yapıyla başarmak mümkün olabilir.

Hâlâ etrafta bu bilgisayarı inşa edebilecek kimse kalmışsa tabii.

ಠಿ_ಠ

Varsayım 3/5: Gelişmiş uygarlıklar kendilerini yok etmezler.

Şayet tüm uygarlıklar bir noktada kendilerini yok ediyorsalar…

…varsayımlar burada sona eriyor demektir.

Uzaya baktığınızda, kâinatın milyonlarca uzaylı uygarlığıyla dolu olduğunu bulmayı beklersiniz.

Ama kimseyi görmüyoruz.

Bunun nedeni…

…“Büyük Filtreler” olabilir.

Büyük Filtre diye tabir ettiğimiz şeyler yaşamın aşması gereken engellerdir.

Nükleer savaşlar, asteroitler, iklim değişikliği ya da kara delik oluşturucuları gibi mesela.

Eğer yaşam, doğası gereği kendini yok etmeye programlıysa…

…bu durumda simülasyon diye bir şey yoktur.

Büyük Filtre’yi, “Fermi Paradoksu” videomuzda detaylıca açıklamıştık. (Yeni “Büyük Filtre” videosu da var)

Varsayım 4/5: Süper gelişmiş uygarlıklar, simülasyonlar oluşturmak isterler.

İnsanüstü uygarlıklardan bahsettiğimizde, neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz.

Tanrılar kadar kudretli varlıkların neler arzu ettiklerini bildiğimizi düşünmek…

…oldukça küstahçadır.

Dünyadaki en zeki karıncanın bir lunaparkın yanında bir yerlerde yaşadığını farz edin.

İnsanların ne yapıyor olduğunu merak etsin bu karınca.

Siz de ona neler olup bittiğini açıklamaya çalışıyorsunuz.

Ne var ki, karınca anlattıklarınızdan hiçbir şey anlamıyor.

Hız trenleri, sırada bekleme, tatil ve eğlence kavramları…

…karınca hayatı süren bir karınca için hiçbir anlam ifade etmez.

Biz ve insanüstü varlıklar arasındaki ilişki de aynen böyledir işte.

Onlarla kıyaslandığında bizler karıncalarız.

Eğlence veya bilim adına simülasyonlar yaratmak, onlara göre absürt derece aptalca bir fikir olabilir.

Ama herhangi nedenlerden dolayı simülasyonlar yaratmak isterlerse…

…ve 1’den 3’e kadar olan varsayımlar da doğruysa…

…bu durumda bir simülasyonda yaşıyor olma ihtimaliniz vardır.

Varsayım 5/5: Eğer evrende bir sürü simülasyon varsa, muhtemelen siz de birinde yaşıyorsunuzdur.

Eğer simüle edilmiş uygarlıklar var ise, evrende bir sürü böyle uygarlık olması da büyük ihtimaldir.

Sonuçta, insanüstü varlıkların neredeyse sınırsız bilgisayar gücüne erişimleri olduğunu varsayıyoruz.

Dolayısıyla eğer simülasyon yaratıyorlarsa…

…bunların milyonlarca hatta belki de milyarlarcasını yaratmaları kullanışlı olacaktır.

Şayet milyarlarca simüle edilmiş evren varsa…

…muhtemelen trilyon kere trilyonlarca simüle edilmiş bilinçli varlık da vardır.

Ki bu da, var olmuş ve olacak bilinçli varlıkların büyük çoğunluğunun simüle edilmiş olduğu anlamına gelir.

Yani, her bir etten bilinçli varlık için…

…bir milyar simüle edilmiş varlık vardır.

Simüle edilip edilmediğimizi bilmemizin hiçbir yolu olmadığından, bu durumda…

…999,999,999 tane simüle edilmiş varlıktan birisi olma şansınız…

…oldukça yüksektir.

Yani hakikat olarak algıladığınız…

…aslında gerçek bile olmayabilir.

Sahiden de…

…simüle ediliyor olabilirsiniz.

Tüm bu bahsettiklerimiz, şu anda test etme imkânımız olmayan varsayımlara dayanmakta.

Bu yüzden de birçok bilim insanı bu düşünce deneyine katılmamakta.

O yüzden de, evinizi sistemde hata olacak mı diye test etme amaçlı ateşe vereyim demeyin.

(Sakın ha!)

Eğer simüle ediliyorsanız sizin için pek de bir şey değişmez.

Ufak bir gezegende, sonu olmayan hiçliğe doğru ilerliyor olabilirsiniz.

Ya da bir bilgisayarın içerisinde simülasyonda yaşıyor olabilirsiniz.

Bu, varlığınızı daha çok yahut daha az korkunç ve acayip hâle getirmiyor.

Tek umabileceğimiz mutlu hayatlar yaşayıp güzel vakit geçirmektir.

Ayrıca da, eğer bir süper bilgisayarın içinde simülasyonda yaşıyorsak…

…umalım ki kimse bilgisayarın güç kablosuna takılıp da düşmesin.

Hayır hayır hayır olamaz!

Galiba yanlışlıkla simülasyonun fişini çektim!

Ama, ya bunun bir önemi yoksa?

Ya şu anda bir simülasyonda yaşıyorsak?

Ya siz de simüle ediliyorsanız?

Vsauce3’ten Jake, bunu araştırıyor. Onun videosunu izleyip kanalına abone olmak için buraya tıklayın.

Niye hâlâ buradasınız? Vsauce3’e gidin ve videoyu izleyip kanala abone olun. Söz veriyoruz ki vaktinize değecek.