Aşıların Yan Etkileri - Risk Ne Kadar Yüksek? | Kurzgesagt

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

Aşıların hastalıklarla savaşmadaki katkıları meşhurdur.

Ancak sayısı artmakta olan bir grup insan,

aşıların sağlığımızı korumak yerine, tehlikeye attığını düşünmekte.

İnternet; alerjik reaksiyonlar, engelliliğin başlaması ve hatta aşılardan sonra gerçekleşen ölüm haberleriyle dolu.

Ve aşıların yan etkisi olabileceği doğrudur.

Gelin, aşıların nasıl çalıştığına ve gerçekte ne kadar tehlikeli olduğuna bir bakalım.

Çeviri: Berke Öncül Düzenleme: Doğan Kırnaz

kurzgesagt - özetle

Bağışıklık sistemimiz, bünyesinde milyarlarca hücre barındıran karmaşık bir ordudur.

Asker hücreler, akıllı hücreler ve silah fabrikaları.

Her gün sayısız saldırıya uğrarız,

ama bağışıklık sistemimizin askerleri tek başlarına bunun icabına bakar.

Bu yüzden, biz bunu fark etmeyiz bile.

Eğer bir enfeksiyon ciddileşirse akıllı hücrelerimiz saldırganlar hakkında bilgi toplar,

ve silah fabrikalarını aktifleştirir.

Silahı biliyorsunuz, Antikorlar.

Antikorlar güdümlü füzeler gibidir. İstilacıya karşı savaşmaları için özel olarak üretilirler.

Ancak, bu sürecin tamamlanması bir kaç gün alır.

Bu da, istilacılara zarar vermeleri için yeterli zamanı sağlar.

Yaygın inancın aksine, sizi öldürmeyen şey güçlendirmez.

Vücudumuz bu ciddi savaşlara tekrar tekrar girmek istemez.

Bu yüzden, bağışıklık sistemimiz zamanla güçlenmek için sıradışı bir yöntem geliştirdi.

Eğer ağır silahlarımızı aktif edecek kadar güçlü bir düşmanla savaşırsak,

bağışıklık sistemimiz otomatik olarak hafıza hücreleri yaratır.

Hafıza hücreleri, vücudumuzda yıllarca derin bir uykuda kalır.

Hatırlamaktan başka bir şey yapmazlar.

Düşman ikinci kez saldırdığında,

uyuyan hafıza hücreleri uyanarak koordineli bir saldırı ve antikor üretimi emri verir.

Bu, o kadar hızlı ve etkilidir ki bir kez yendiğiniz enfeksiyonlar sizi bir daha hasta yapamaz.

Bu hastalıklara sonsuza kadar bile bağışıklık kazanabilirsiniz.

İşte bu yüzden küçük çocuklar sürekli hastadır.

Henüz yeteri kadar hafıza hücreleri yoktur,

aşı yaptırdığımızda, bu güzel doğal mekanizmayı destekleriz.

Aşılar nasıl çalışır?

Hafıza hücreleri çok iyi olmasına rağmen,

onları enfeksiyon yolu ile kazanmak rahatsızlık verici ve bazen de tehlikelidir.

Aşılar, hafıza hücrelerini üretmek için vücudumuzu kandırıp bir hastalığa karşı bağışıklık kazandırma yöntemidir.

Aşılar, tehlikeli enfeksiyonlar gibi davranır.

Bunu yapmanın bir yolu, istilacıları vücuda zarar vermeyecek şekilde enjekte etmektir.

Örneğin, onları öldürebilir yada parçalara ayırabiliriz.

Bağışıklık sistemimiz bu tür aşıların üstesinden çok kolay bir şekilde gelir.

Bazen, bağışıklık sistemimizi daha fazla hafıza hücresi üretmesi için daha çok çalıştırmamız gerekebilir.

Canlı aşılar tehlikeli olabilir.

Karşı saldırı yapabilen bir düşman, ölü düşmandan daha büyük bir mücadele gerektirir.

Ama, bu aynı zamanda kulağa kötü bir fikir gibi geliyor.

Ya mikroplar kazanırsa?

Bundan kaçınmak için gerçek mikrobun zayıf kuzeni sayılabilecek bir mikrobu laboratuvarda üretiriz.

Bağışıklık sistemini tetikleyerek yeterli miktarda hafıza hücresi üretmesini sağlayacak kadar güçlü bir tane.

Pekala, bunlar aşı kullanımının temel prensipleri.

Vücudumuzda, bize çok güçlü hastalıklara karşı bağışıklık kazandıran doğal bir reaksiyona neden oluyorlar.

Bazıları, grip virüsü gibi o kadar mutasyona uğrar ki her yıl yeni bir aşıya ihtiyacımız olur.

Ama, çoğu aşı bizi yıllarca korur , hatta ömür boyu.

Ama bunun bir bedeli vardır.

Diğer her şey gibi, aşıların da başka bir yüzü var.

Yan etkiler.

Yan etkileri nelerdir ve çocuğunuzda görülürse ne olur?

Aşıların riski.

Aşıların yan etkilerini ve hastalıkların etkilerini direkt olarak karşılaştırmak kafa karıştırabilir.

Örneğin, Batıda yüz milyonlarca insan kızamığa karşı aşı yaptırdı.

Ama, 2018’de sadece Avrupa’da 83,000 kişide kızamık görüldü.

Yani sayılar bu kadar farklı olunca,

artık fazla görmediğimiz bir hastalığın kötü etkilerine karşı hafif bir yan etki daha korkutucu gelebilir.

Kızamık aşısı 1963’de erişilebilir olmadan önce,

neredeyse dünyadaki bütün çocuklar hayatının bir döneminde kızamığa yakalanıyordu.

1950’lerde yaklaşık olarak 135 milyon vaka görülmüştür.

Her yıl.

Ama kızamık 2019 yılında da gerçekten tehlikeli mi?

Gelişmiş sağlık hizmetimiz ve ileri teknolojimizle bile,

aşının yan etkilerine katlanmaya değer mi?

Hadi, gerçek sayılara dayanan bir düşünce deneyi yapalım.

Diyelim ki, paralel evrende gelişmiş bir ülke olsun.

İyi bir sağlık sistemi var ama insanlar aşı olmayı bırakmış.

Bu senaryoda, diyelim ki 10 milyon çocuk kızamık kapmış olsun.

Ne olur?

9 milyon 800 bin kişinin veya %98’inin yüksek ateşi ve çok rahatsız edici kaşıntısı olur.

800 bin kişinin veya %8’inin tehlikeli ishali olur.

700 bin kişinin veya %7’sinin kalıcı duyma kaybına yol açabilecek kulak enfeksiyonu olur.

600 bin çocuk veya %6’sı zatürre geçirir.

Kızamığın en tehlikeli etkisi.

Bu zatürre tek başına 12 bin çocuğu öldürür.

10 bin kadar çocuk veya çocukların %0.1’i beyin iltihabı geçirir.

2,5 bin çocuk veya %0.025’i SSPE geçirir.

Kızamığın beyinde kalıp bir kaç yıl sonra öldüren bir hastalık.

Toplam olarak 2,5 milyon civarında çocuk, kızamığın bir miktar ciddi etkilerine maruz kalır,

ve 20 bin civarında çocuk, kızamık yüzünden ölür.

Bu şekilde de bitmeyecek gerçi,

kızamığı yenen çocukların bağışıklık sistemi, yenilenmek çok fazla zamana ihtiyaç duyacak şekilde ağır zarar görecek.

Diğer hastalıkların zarar vermek için ihtiyaç duyacağı kadar zamana.

Bundan başka çocuklarınızın 2 hafta boyunca çok kötü zaman geçireceği neredeyse garantidir.

Pekala, peki ya aşılar?

Aşıların yan etkilerine bakmamak adil olmaz

O yüzden düşünce deneyimizi tekrarlayalım ama bu sefer 10 milyon çocuğu KKK aşısı ile aşılıyalım.

Teorik olarak bu sefer ne olurdu?

Aşı olduktan sonra,

10 milyon çocuktan %10’unun ateşi çıkardı.

500 binin veya %5’inin hafif kaşıntısı olurdu.

100 kişiye kadar veya 0.001’inin ciddi alerjik reaksiyonu olurdu ve tedavi edilmesi gerekirdi.

10 erkek çocuğun veya 0.0001’inin genitalinde yanma olabilir.

ve toplamda 10 çocuğun veya % 0.0001’inin en ciddi olarak beyin iltihabı geçirebilir.

Yani 10 milyon çocuğu aşı ettik ve toplamda 120 civarında kişi bir miktar ciddi yan etki gördü.

Gelişmiş bölgelerdeki tedaviler sayesinde neredeyse hepsi iyileşecek.

Peki ya otizm?

Otizm ve aşıların bağlantısı, tek bir kaynaktan gelmektedir ve sayısızca defa aksi kanıtlanmıştır.

Açıklamada okumanız için bir link koyacağız.

Ancak diyebiliriz ki aşılar 2019’da otizme sebebiyet vermiyor.

Pekala, peki ya ölümler?

Aşı olmuş 10 milyon çocuktan birinin bile öleceğini söylemek gerçekten zor.

Gerçekten iyice araştırıp, bir sürü farklı uzmanla konuştuk.

Eğer objektif raporu göz ardı etseydik,

1971’den beri, KKK aşısı yaptırmış yüz milyonlarca çocuktan sadece çok az sayıda dökümante edilmiş vaka bulabilirdik.

Kızamık, çocuğunuz için aşının en kötü yan etkisinden bile binlerce kat daha tehlikelidir.

Aşının ölümcül yan etkilerini bulabilmek için çok büyük bir büyüteç ile araştırmanız gerekir,

ama o şekilde bile onaylanmış vaka bulmanız çok zordur.

Kızamıktan kaynaklanan ölüm vakaları gerçektir ve araştırması ise çok kolaydır.

Sadece 2017’de dünya çapında 110 bin insan kızamıktan öldü.

İstatistiksel olarak, bugün kızamıktan 300 çocuk ölüyor.

Bir tanesi bu video başladıktan sonra oldu.

Aşıları emniyet kemerlerine benzetebilirsiniz.

Birisinin emniyet kemeri yüzünden öldüğü garip kazalar var mı?

Evet, var.

Ama kişisel olarak çocuğunuz için emniyet kemeri takmamanın daha güvenli olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Bir saniye, peki ya çocuğunuzun aşılara alerjisi varsa?

Şu ana kadar söylediklerimizin hiçbiri sizin durumunuza uymuyorsa?

Bu durumda aşıların en büyük destekçisi siz olmalısınız.

Çünkü, eğer çocuğunuz aşı olamıyorsa onu sadece ortak bir girişim koruyabilir.

Buna sürü bağışıklığı denir, ve aşı olmamış çocuğunuzu koruyacak tek şeydir.

Sürü bağışıklığı, yeteri kadar insan bir hastalığa bağışık olursa

o hastalığın yayılamayacağını ve kurbanına gelmeden öleceğini söyler.

Ama bunu sadece kızamık hastalığında başarmanız için çevrenizdeki insanların %95’i aşılı olmalı.

Sonuç.

Aşılar hakkındaki tartışmanın sorunu birbiri ile alakasız durumların tartışılması.

Aşıların iyi yanlarını tartışanlar çalışmalar ve istatistiklerden bahsederken,

bunlara karşı çıkan argümanlar, genelde hisler ,anekdotlar ve yanlış bilgilerin karışımı.

Ve hisler genelde gerçeklere karşı bağışıktır.

Hiç kimseyi ona bağırarak ikna etmeyeceğiz.

Ama aşı karşıtı komplolarının ne yaptığı gerçeğini de saklayamayız.

Aşı olacak bebekleri, çok küçükken öldürüyorlar.

Sadece şanssız olan sağlıklı bir çocuğu öldürüyorlar.

Yok oluşun kıyısında olan ciddi hastalıkları geri getiriyorlar.

Ve aşıların en büyük yan etkisi ise

daha az ölen çocuklar.

Aşılar, çoğumuzun çoktan unuttuğu canavarları yok etmek için

sahip olduğumuz en iyi araçlardan biri.

Canavarları tekrardan getirmeyelim!

Bilgilenmeye Devam edin! Çeviren:Berke Öncül