İklim Değişikliği Sorununu SEN Çözüme Kavuşturabilir Misin? | Kurzgesagt

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

İnsanlık tarihi boyunca daha önce hiç bu kadar zengin, gelişmiş ve güçlü olmamıştık.

Ama buna rağmen, iklim değişikliği karşısında çaresiz hissetmekteyiz.

Durum görünüşte çok basit gibi.

Sera gazları, Güneş’ten gelen enerjiyi hapsedip atmosferimize aktarmakta.

Bu da, daha sıcak geçen kışlarla daha sert geçen yazlara sebep olmakta.

Kurak yerler daha da kuraklaşır, yağışlı yerler de daha yağışlı hâle gelir.

Sayısız ekosistem ölecek…

…yükselen okyanus suları da, üzerine şehirler kurduğumuz kıyıları sular altında bırakacak.

O zaman niye bunların olmasını önlemiyoruz?

Şöyle ki, durum göründüğünden çok daha karmaşık.

Hızlı iklim değişikliğinin durdurulması konusundaki toplumsal tartışmalar…

…genellikle kömür santralleri, otomobiller…

…ya da gaz çıkaran inekler gibi birkaç temel şeye odaklanmakta.

Bu yüzden de çözümler, çoğu zaman oldukça basite indirgenmiş şeylerdir:

Dizi dizi güneş panelleri kurma, işe bisikletle gitme, falanca şey sürdürülebilirliği vs. gibi.

Önemli bir konuşma konusu da “kişisel sorumluluklardır”.

Yani, iklim değişikliğini önlemek için SİZ yaşam biçiminizi nasıl değiştirmelisiniz.

Biraz sonra birlikte öğreneceğiz bunu.

Bu, sonuna kadar izlemenizi tavsiye ettiğimiz videolardan bir tanesi.

Çünkü gerçekten uygulanabilir çözümleri ele alabilmek için…

…öncelikle sorunun tam olarak ne olduğunu anlamamız gerekiyor.

ᴛüʀᴋçᴇ ᴀʟᴛʏᴀᴢı: {yigithan.kilinc

  1. Büyük Resim

Son 150 yılda kurmuş olduğumuz hâliyle modern sanayi toplumu…

…özü itibariyle gezegenimiz için zarar teşkil etmektedir.

Hayatlarımızı daha kolay, güvenli ve konforlu hâle getirmek amacıyla yaptığımız neredeyse her şey…

…biyosfer için işleri daha da kötü bir hâle getirmektedir.

Yediğimiz yiyecekler, gezindiğimiz sokaklar, giydiğimiz kıyafetler…

…kullandığımız aletler, bir yerden başka bir yere gitme şeklimiz…

…ve yapay olarak etrafımızda oluşturduğumuz hoş sıcaklıklar.

Çoğu kişi enerjinin, sığırların, otomobillerin ve uçakların ciddi etkilerinden haberdar olsa da…

…birçok asıl büyük kirleticiden neredeyse hiç bahsedilmiyor.

Katı atık sahalarından sızan emisyonlar…

…havadaki tüm jetlerin emisyonları kadar önem teşkil etmektedir.

Evlerimizi idare ettirmek için havaya saldığımız CO₂ miktarı…

…bütün arabaların toplamından salınan miktardan daha fazladır.

Ayrıca da, sadece 2 metrecik yol yapmak için çıkarılan emisyonlar…

…yeni bir araba imal ederken çıkarılanlara neredeyse eşittir!

Yani elektrikli arabalara geçmek iyidir…

…ama yolları aynı şekilde yapmaya devam edersek bu hiçbir sorunu çözmeyecektir.

Sanayi sisteminin sadece küçük bir kısmını düzeltmek yeterli değildir.

Pek çok farklı kısmın her birisinin kendi çözümüne ihtiyacı vardır…

…ve bu çözümlerin birçoğu da doğrudan çözümler değildir.

Fakat nerede ne yapacağımızı bilsek bile…

…bir çözümün var olması, onu uygulayabileceğimiz…

…ya da uygulamaya hazır olduğumuz anlamına gelmez.

İklim değişikliğiyle mücadelede birçok gri bölge bulunmaktadır…

…bunlardan en belirgini de zengin ile fakir ayrımıdır.

Emisyonlar vs Yoksulluk

Bir ulusun refah seviyesi ile karbon emisyonları arasında belirgin bir bağlantı bulunmaktadır.

Bir diğer deyişle, zengin kişiler daha fazla emisyona sebep olmaktadır.

Öyleyse, iklim değişikliğini düzeltebilmenin anahtarı…

…dünyanın en zengin kişilerinin abartılı yaşam tarzlarını bırakmasıdır, değil mi?

Bunun her ne kadar yardımı dokunsa da sorunu tamamiyle ortadan kaldırmaz.

Zira küresel emisyonların %63’ü düşük ve orta gelirli ülkelerden kaynaklanmaktadır.

Yani çoğu kişinin abartılı yaşamadığı…

…aksine, en kötü ihtimalle yoksulluktan kurtulmaya…

…en iyi ihtimalle de rahat bir yaşam tarzına ulaşmaya çalıştığı ülkelerden.

Üzücü gerçek şu ki, şu anda yoksulluktan kurtularak orta sınıf hâline gelmek…

…önlenmesi mümkün olmayan emisyonlara sebep olmakta.

Dolayısıyla, gelişmekte olan ülkelerden emisyonlarını azaltmalarını istemek…

…onların gelişmelerine engel olmak gibi olur.

Nüfusunun önemli bir bölümünün temel ihtiyaçlarını karşılayamayan bir bölgenin ormanlarını koruması…

…ve odun yakmak yerine güneş panellerine harcama yapması gerektiğini söylemek güçtür.

Dolayısıyla da kesinti yapma popüler bir talep değildir.

Hele de bu taleplerde bulunan ülkeler geçmişte çevreye zarar vererek zenginleşmişse.

Yani milyarlarca kişi için daha fazla emisyon şahsi olarak iyi bir şeydir.

Bunu akıldan çıkardığımızda…

…uygulanamaz çözüm yöntemlerinin önerisinde bulunmaya başlıyoruz.

Betonu ele alalım mesela:

CO₂ emisyonlarının %8’i beton imalat endüstrisi tarafından salınmaktadır.

İyi madem, beton kullanmayı bırakalım öyleyse?

Fakat şu anda beton…

…gelişmekte olan ülkelerde, artan nüfus için uygun fiyatlı konut inşa etmenin ucuz ve kolay bir yoludur.

Bunun gibi bir sürü örnek daha var.

Zengin ülkeler bile hızlı iklim değişikliği çözümleri konusunda fikir ayrılığına düşmekten muaf değildir.

Kömür, doğal gaz ve petrolün enerji karışımından yasaklanması…

…bunların yerini nelerin alacağı konusundaki tartışmalar yüzünden yavaşlamış durumdadır.

Vatandaşlar, nükleer enerjiye şiddetle karşı olabilir…

…ama aynı zamanda, arka bahçelerine kurulacak rüzgar veya güneş enerjisi altyapılarına da karşı çıkabilirler.

Prensipte tüm bu sorunların üstesinden gelinebilir…

…fakat şu anda nasıl halledeceğimizi bilmediğimiz şeyler de bulunmakta.

En tartışmalı olanı…

…gıdadır.

Salım Yap ya da Öl

Yakın bir zamanda 10 milyar insanı beslememiz gerekecek…

…ve bunu sera gazı salmadan nasıl yapacağımızı bilmiyoruz.

Gübre ve ilaçlama gerektiren modern gıda üretiminin doğası gereği…

…sıfır emisyonlu gıda üretimi imkânsızdır.

Pirinç üretimi her sene tek başına neredeyse…

…dünyadaki tüm hava trafiğinin emisyonlarına eşit miktarda metan gazı salmaktadır.

Daha da kötüsü, en sevdiğimiz gıdalar en fazla miktarda emisyonu yapmakta.

Gıda emisyonlarının %57’si, dünyanın tüm kalorisinin yalnızca %18’ini…

…proteininin ise %37’sini oluşturmasına rağmen hayvansal gıdalardan kaynaklanmaktadır.

Ve dünya genelinde insanlar zenginleştikçe…

…daha fazla et istemektedirler.

Çoğu kültürdeki geleneksel yemekler, az miktarda etle birlikte ağırlıklı olarak bitki kaynaklıydı önceleri.

Fakat endüstriyel tarzda et üretiminin ve fabrika çiftçiliğinin yükselişi ile birlikte…

…et başlıca bir gıda hâline geldi.

Gelişmiş ülkelerde sürekli tüketilen bir zevk…

…gelişmekte olan ülkelerde ise statü ve zenginlik sembolü oldu.

(TR’den bahsediyor)

Günümüzde yerleşime uygun toprakların yaklaşık %40’ı…

…yani Kuzey ve Güney Amerika’nın toplamı kadar bir alan, bir şekilde et üretimi için kullanılmaktadır.

Bunlar, eğer et üretimi için kullanmasaydık…

…Amazon ormanları gibi yerel ekosistemlerin tekrardan büyümesini sağlayabileceğimiz…

…ve karbonu atmosferden çekebilecek olan arazilerdir.

Ama bunun yerine çoğu, hayvanları beslemek için kullanılmaktadır.

Mevcut çözüm yöntemleri…

…zengin ya da fakir farketmeksizin siyasi yelpazedeki herkesi hoşnutsuz edebiliyor.

Et, oldukça duygusal bir gıdadır…

…ve onu, en kötü emisyon kaynaklarıyla kıyaslayan bir sürü ‘whataboutism’ argümanı bulunmaktadır.

En nihayetinde, sorun kavraması oldukça basittir:

Sadece daha az et tüketmek iklim değişikliğini durdurmaz…

…fakat daha az et tüketmezsek de iklim değişikliğini durduramayız.

Aynısı, hayatta kalmamız için daha az önemli olan…

…ama ortadan kaldırılma olasılığı gerçek dışı olan diğer şeyler için de geçerlidir:

Hava ulaşımı, denizaşırı sevkiyat, madencilik ve YouTube videosu izlenebilen cihazların üretimi gibi.

Peki bu ne anlama geliyor?

Yaşam tarzımızdan vazgeçmemiz mi gerekiyor, ve yoksullar asla bunu elde edemez mi mi?

Arabalarımızı sürmeye devam edebilmemizi…

…ve her gün et yiyebilmemizi sağlayabilecek herhangi bir teknoloji bulunmuyor mu?

Çözümler vs Harcamalar

Prensipte böyle bir teknoloji hâlihazırda mevcuttur:

CO₂’nin doğrudan havadan yakalanması, karbondioksiti havadan çeker…

…böylece de CO₂ yeraltında depolanabilir veya işe yarar ürünlere dönüştürülebilir.

O zaman niye bunu her yerde ve her sektörde uygulamıyoruz?

Çünkü şu anda sahip olduğumuz teknolojiyle…

….bunun maliyeti, yılda yaklaşık 10 trilyon $, yani ABD’nin GSYİH’sinin yarısı kadar olurdu.

Bu paranın bir yerden sağlanması gerekiyor, fakat şu anda kimse bunu teklif etmemekte.

Bu bedelleri çelik fabrikaları ve kömür santralleri gibi ana kirleticilere atmak…

…ürünlerinin maliyetini ikiye katlar…

…bunun sonucunda da çok düşük kâr marjlarıyla işleyen bu endüstriler…

…iflas ederdi.

Devlete bu ücretleri ödetmek mantıklı gelebilir…

…fakat birçok devlet kaynağı, şu anda petrolü ve doğal gazı destekleme gibi…

…tam tersi bir iş yapmakla meşguldür.

Bu her ne kadar saçma gibi gelse de aslında faydalıdır.

Yakıt fiyatları suni olarak düşük tutularak, nakliye ve günlük mallar da suni olarak ucuz tutulmaktadır.

Ki bunun da, dünya çapında milyarlarca insan üzerinde büyük bir sosyal etkisi bulunmaktadır.

Bu, fosil yakıt üretimine son vermeyi zorlaştıran bir döngüyü sürdüren siyasi lobiler ve teşvikler yaratır.

Bu arada “karbon yakalama” gibi, çok uzak bir sorun için sunulmuş aşırı masraflı çözümler…

…şimdilik bekleyebilir gibi görünüyor.

Zira teknik açıdan şu anda kimse bunlardan yarar sağlamamakta.

Bazı insanlar, kapitalizmden uzaklaşmanın bu karışıklığın tek çözümü olduğunu savunurken…

…başkaları da, piyasaların devlet yardımı gibi müdahaleler olmadan…

…daha da serbest kalması gerektiğinde ısrar etmekte.

Bazıları da “küçülme” denen şeye ihtiyacımız olduğunu…

…ve insanlık olarak kapsamlı bir kısıntıya gitmemiz gerektiğini öne sürmekte.

Ancak gerçek şu ki, en azından şu an itibariyle…

…hiçbir siyasi sistem, tamamen sürdürülebilir olma konusunda etkileyici iş çıkarmamakta…

…ve geçmişte de çıkarmış değil.

Üstelik, bunun çaresine bakmak ve bir sürü deney yapmak için zamanımız bulunmuyor.

Çözümleri şu anda uygulamalıyız.

Sadece tüm olası sera gazlarının salınımını durdurmakla kalmayıp…

…aynı zamanda, havada bulunan CO₂ miktarını da azaltmaya başlamak için.

Islah olmak için artık çok geç, geçmişteki hatalarımızı etkin bir şekilde düzeltmeliyiz.

Boşa harcadığımız her yıl ile birlikte daha aşırı değişimler önüne geçilemez olacak.

Peki.

Derin bir nefes alalım.

Hızlı iklim değişikliği ve üzerinde yaşadığımız dünya karmaşıktır.

İşte bu kısımda da SEN, değerli izleyici…

…işin içine giriyorsun.

İklim değişikliği sorununu çözüme kavuşturabilir misin rica etsek?

Günümüzdeki anlatılara göre, hızlı iklim değişikliğinden hepimizin sorumluyuzdur…

…ve herkesin, üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekmektedir.

“Niçin yeni bir elektrikli otomobil almıyorsun?”

“Niye gazla çalışan ocağını elektrikli olan bir ocak ile değiştirmiyorsun?”

“Pencerelerini çift camlı yapsan, et yemeyi bıraksan ve ışıklarını söndürsen nasıl olur?”

Sorumluluğu en büyük karbon emisyoncularından sıradan kişilere…

…yani SANA kaydırmak sorunları çözmekten çok daha kolaydır.

İklim değişikliği sorununu çözmek yeni ürünler satarsa ekstradan bonus vardır.

Bunları yapmak için paranız veya zamanınız yoksa eğer…

…kendinizi kötü hissetmelisiniz.

Etkili bir mesajdır bu…

…çünkü doğrudur.

Karbondioksit emisyonlarını azaltmanın en hızlı yöntemi…

…tüm zenginlerin yaşam tarzlarını önemli ölçüde değiştirmesi…

…ve yükselişte olan nüfusun savurgan yaşam tarzını benimsememesidir.

İklimi, rahatlığın ve zenginliğin yerine tercih etmemizdir.

Bu videoyu izleyebiliyorsanız buna siz de dahilsinizdir.

Ama koronavirüs salgını sırasında evde kalma…

…ulaşım kullanmama ve daha az tüketme konusunda küresel bir deneye şahit olduk.

Ve tüm bu yaptıklarımız, 2020 senesi için emisyonları yalnızca %7 oranında düşürdü.

Sıradan insanlardan iklim değişikliği sorununu çözmelerini istemek…

…sorunun büyüklüğüne baktığımızda gülünç kalmakta.

Sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik kişisel katkılar iyi hoştur…

…fakat küresel emisyonların sistemsel gerçekliği karşısında minnacık kalmaktadırlar.

“Kişisel karbon ayak izi” kavramı…

…petrol üreticisi BP tarafından 2005 yılındaki bir reklam kampanyasıyla yaygınlaştırılmıştır.

Bugün bile hepimizin dikkatini durumun gerçekliğinden başka yöne çeken…

…bugüne dek yapılmış en etkili ve kötü niyetli propagandalardan biriydi bu muhtemelen.

Ömrünüzün geri kalanında emisyonlarınızın yüzde yüzünü ortadan kaldırsaydınız eğer…

…küresel enerji sektöründen ancak 1 saniyelik emisyon tasarrufu yapmış olurdunuz.

Dünyadaki en istekli kişinin bile en ufak bir etkisi olmaz.

Hızlı iklim değişikliğinin tehlikelerini, emisyonların büyüklüğünü…

…ve bunun nasıl çözüleceği konusundaki fikir birliği eksikliğini bir araya getirdiğimizde…

…zorluk aşılamaz görünüyor.

Zararlı bir şey yaptığınızda artık kendinizi kötü hissetmediğiniz…

…karar yorgunluğu ve ahlakî doygunluğa neden olabilir bu.

Bununla uzun süre uğraştık, bu yüzden de bu videoyu hazırlamamız çok uzun sürdü.

Peki GERÇEKTEN ne yapabilirsiniz?

Bununla ilgili birçok farklı bakış açısı var ve bunlar çok ciddi bir şekilde tartışılmakta.

Kimin haklı olduğu bilmiyoruz…

…o yüzden size yalnızca Kurzgesagt’ın bakış açısını ve düşüncelerini sunabiliriz.

Düşünce Kısmı: GERÇEKTEN ne yapabilirsiniz?

Hızlı iklim değişikliği hakkında düşünmek ve konuşmak için farklı bir yola ihtiyacımız var.

Modern sanayi toplumlarımızın temellerini değiştiren ve dünyadaki herkesi kapsayan sistemsel bir yaklaşıma.

Uzunca ele aldığımız üzere kişisel sorumluluk bakış açısı abartılmakta.

Teknolojide, siyasette ve ekonomide bu büyüklükteki sistemsel değişiklikler için…

…siyasi gücü olan kişileri etkilememiz gerekiyor.

Siyasetçiler, halkın hızlı iklim değişikliğini önemsediğini…

…ve kendi siyasi başarılarının, bu sorunu ne kadar iyi halledebileceklerine bağlı olduğunu hissetmelidir.

Hükümetler ve yerel siyasetçiler…

…en çok vergi veren şirketleri veya kampanya bağışçılarını olumsuz etkileyecek yasaları…

…değiştirme konusunda isteksiz olursa eğer, onları oylamayıp yerlerine bilime duyarlı kişileri seçmeliyiz.

En etkili iklim değişikliği çözüm yollarını uygulamaları için onları sorumlu tutmalıyız.

Plastik pipetleri yasaklamak gibi şeylere vaktimizi harcamamalıyız.

Bunun yerine daha önemli sektörlere odaklanmalıyız.

Mesela gıda, ulaşım, enerji gibi.

Tabii çimento ve inşaat sektörü gibi ufak olanları da unutmamalıyız.

Endüstriler, gelir kaybı endişesiyle ya da ellerinde olanı korumak için yöntemlerini değiştirmemeye direttiğinde…

…siyasetçiler, yasaları değiştirip mevcut olan teknolojilerin uygulanmasını teşvik etmeli…

…ve henüz işe yarar çözümlerin olmadığı alanlarda kullanılacak olan yeniliklere yatırım yapmalıdır.

Endüstrilerin kâr çıkarları ile karbon emisyonlarını…

…mümkün olduğunca azaltma ihtiyacımızın birbirine uymaması için hiçbir neden yoktur.

Yine de işbirliğinde bulunmazlarsa…

…sert cezalar ve düzenlemeler ile onlara baskı uygulanmalı ya da iflas etmeleri sağlanmalıdır.

Böylesi bir değişimin, yeterince hızlı bir şekilde dünya çapında bir ekonomide uygulanmaya zorlanması…

…henüz gerçekçi bir çözüm yolu değildir.

Çünkü birçok düşük karbonlu teknolojinin hâlâ çok fazla zamana ve araştırmaya ihtiyacı var.

Ki bu da, oldukça maliyetli oldukları anlamına gelmekte.

Ancak belirgin ve artan bir talep olması durumunda…

…daha fazla sayıda şirket daha verimli karbon yakalama sistemleri, lezzetli et alternatifleri…

…daha iyi aküler, çimento alternatifleri vs. üretecektir.

Ve eğer yeterince varlıklıysanız…

…şu an hâlâ pahalılarken bunlara yatırım yaparak üzerinize düşen görevi yerine getirebilirsiniz.

İşte bunlar, ilerleyen zamanlarda fiyatları aşağıya çekecek olan yöntemlerdir.

Yapabilecekleriniz özetle bunlardır işte.

Oyunuzu verin, değişime yön verin!

Çok fazla karşıt çıkar ve anlaşılması güç gri bölge bulunmaktadır.

Sonuçta, ihtiyacımız olan sistemsel değişimi sahiden de elde edersek…

…herkes bu değişimin bazı yönlerinden hoşnutsuz olacaktır.

Bazı çözümlerin bizler için olumsuz etkileri olabileceğini kabul edersek ancak…

…düzgünce tartışabilir ve ilerleme kaydedebiliriz.

Herkes azıcık hoşnutsuz olacak…

…ancak bu sorun değil.

Yapabileceğiniz en iyi şey bu işte.

Durumun gerçekliği ile başa çıkabilir…

…ve önceliklerinizi, davranışlarınız ve eylemleriniz ile gösterebilirsiniz.

Bunu yaparken de…

…daha az et tüketebilir, daha az uçak yolculuğu yapabilir ya da elektrikli bir araba alabilirsiniz.

Yapmazsanız kendinizi suçlu hissetmeniz gerektiği…

…ya da hızlı iklim değişikliğini kendi başınıza durdurabileceğinize safça inandığınız için değil…

…ihtiyacımız olan sistemsel değişim için üzerinize düşen görevi yerine getirmek için.