Uzayın Sonu - İnsanlık İçin Bir Hapishane Yaratmak | Kurzgesagt

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

Uzay yolculuğu insanlığın şimdiye kadar kalkıştığı

en heyecan verici ve zorlayıcı macera.

Ancak, tarihin bir ironisidir ki; daha çok uzaya gittikçe

sonraki gidişleri daha da zorlaştırıyor olabiliriz.

Fırlatılan her roket ve uyduyla,

kendimiz için her yıl daha ölümcül

ve tehlikeli hale gelen bir tuzak yaratıyoruz.

Eğer giderek aktifleşirse uzay çağını sonlandırabilir

ve on yıllarca veya yüzyıllarca gezegenimizde bizi tuzağa düşürür

Uzaya bir şey götürmek inanılmaz zor

Bu yüzden bunu yapmak için çok çok hızlı davranmalısın.

Başta, atmosferi terk etmek için dümdüz yukarı doğru;

sonra ise Dünya’nın etrafında bir dönme hareketi oluşturmak için yana doğru.

Hâlâ çok, çok hızlı.

Eğer bunu başarı ile tamamlarsan, Alçak Yörünge’ye girebilirsin.

Ve bir defa orbite girdiğinde, orbitten çıkmak çok zordur.

Buna ayıracak enerjin olmadığı sürece, burada kilitli kalmış sayılırsın,

Dünya’nın etrafında sonsuza dek asıla kalırsın.

Bu, uzay istasyonları ve uydular gibi yörüngede tutmak istediğimiz şeyler için mükemmeldir.

Ve böylece insanlığın uzay altyapısının çoğunu bu yere taşıdık.

Yüzeyin sadece birkaç yüz kilometre üzerine.

Hava direnci, yörüngedeki cisimleri Dünya’ya geri getirmeden önce

yüzyıllarca yörüngede kalmasını sağlayacak bir atmosfer inceliğinin olacağı yükseklikte.

Ancak bu, aynı zamanda ölümcül tuzağımızın da kaynağı.

Roketler, aslında büyük miktarda yakıtı yerinde tutan metal silindirlerdir.

Yakıtın bir bölümü harcandığında boş hazneler roketi hafifletmek için atılır.

Bazı kısımlar Dünya’ya çarpar veya atmosferde yanarlar.

Ancak çoğu işe yaramaz roket parçası yukarıda kalır ve gezegenin yörüngesinde dolanmaya başlar.

On yıllar boyunca uzay yolculuğu yapmanın sonucu olarak Alçak Yörünge, harcanmış ek motorlar, kırık uydular ile

atış testleri ve patlamalardan oluşan milyonlarca şarapnel parçasından oluşan bir hurdalığa dönüştü.

Bildiğimiz kadarıyla şu an yaklaşık 2,600 kullanılmayan uydu,

bir monitörden büyük 10,000 obje,

bir elma kadar büyük 20,000 obje,

bilye büyüklüğünde 500,000 parçacık

ve en az 100 milyon takip edilemeyecek kadar küçük cisim.

Bu moloz, Dünya etrafında 30,000 km/h hızında, günde birkaç kere yörünge değiştirerek hareket ediyor.

Yörünge hızı o kadar fazla ki, bir bezelye boyutundaki moloz tarafından vurulmak

bir plazma silahıyla vurulmakla eş değer.

Etki yönünden ise bu moloz buharlaşarak katı metalde delikler açmaya yetecek kadar enerji açığa çıkarıyor.

Böylece, gezegenimiz etrafındaki boşluğu yıkımın milyonlarca ölümcül parçasıyla kapladık.

Ve ayrıca trilyon dolarlık küresel bir altyapı ağını tam olarak tehlike bölgesine soktuk.

Bu ağ modern dünya için çok temel kritik görevleri yerine getiriyor:

küresel iletişim,

GPS ve navigasyon,

hava durumu verisi toplama,

astroidlere dikkat etmek ve bilimsel keşiflerin her şekli.

Bir anda kaybolsa çok özleyeceğimiz şeyler.

Eğer sadece bir tane kurşun, 1,100 çalışan uydularımızıdan birine vurursa,

anında kullanılamaz hale gelir.

Her yıl üç ya da dört uydu halihazırda bu şekilde kullanılamaz hale geliyor.

Uyduların sayısı ve yörüngedeki hurda miktarının önümüzdeki on yılda on katına çıkması beklenirken,

bardağı taşıracak son noktaya yaklaşıyoruz.

Ancak uzaydaki en kötü şey küçük hurda parçaları değil.

En kötü şey ise hurda olmayan şeyleri hurdaya dönüştüren durdurulamaz bir zincir reaksiyonu olurdu.

Örneğin: İki uydu birbirine olması gerektiği gibi çarparsa,

eğer uydular birleşirse, durup gökyüzünden düşmezler;

bu bir çarpışmadan çok bir sıçrama gibi gerçekleşir.

Yörünge hızları o kadar fazladır ki, katı parçalar hızla birbirlerinin içinden geçerek birbirlerini bulutlar haline getirirler.

İki uydu, binlerce küçük şeyin oluşturduğu bulutlara dönüşse de

hâlâ daha fazla uyduyu yok etmek için yeterli hızdadırlar.

Bu durum, en yavaş ve en ölümcül tehlikeyi, domino etkisi şeklinde tetikleyebilir.

Saçma fişeği misali, her çarpışma daha fazla çarpışmaya yol açacak.

Küçücük bir parçacık şans eseri herhangi bir şeye çarparsa,

parçalamaya aç bir öğütücüye dönüşecek.

Her uydu yok olduğunda, bu alan katlanarak güçlenecek.

Ta ki, içine giren her şeyi yok eden bir ölüm makinesine dönüşene kadar.

Ama uzay bomboş bir arazi gibi. İlk patlamaların olması çok fazla zaman alabilir.

Fark ettiğimiz zaman, artık çok geç olacak.

Bir yılda bir uydu parçalanır, sıkıntı değil.

Sonraki yıl, beş tane.

Ondan sonrakinde 50.

Ta ki, hiçbir şey kalmayıncaya kadar.

Yörüngedeki bu durum her an daha da kötüye gitmekte ve biz artık geri dönüşü olmayan bir noktadayız.

10 yıl içinde Dünya’nın yörüngesi, uydular ve roketler için uygun bir yer olamayabilir.

En kötü senaryo ise gerçekten korkutucu.

Bu alan, saatte 30,000 km/h hızla hareket eden milyonlarca küçük parçacıkla dolacak.

Bu parçacıklar, Dünya’nın çevresinde içine giren her şeyi yok eden bir alan oluşturacak.

İçinden geçmesi neredeyse imkansız olan bir alan.

Ay’a üs kurmak, Mars’ı kolonize etmek ya da uzayda yolculuk yapmak; yüzyıllar boyunca mümkün olmayacak.

Sonuç olarak uzaydaki alt yapımızı kaybetmemiz, bizi 70’lerin teknolojisine geri döndürecek.

Fakat belki de yarattığımız pisliği temizlemek için çok da geç değildir.

Uzay endüstrisi mümkün olduğunca az atık oluşturma konusunda daha iyi yerlere gelirken,

uzay teknolojimiz hızla büyümeye devam ediyor ve silah deneyleri pek de yardım ediyor sayılmaz.

Ortada çılgınca ama işe yarayabilecek birkaç ciddi fikir var.

Daha fazla çöp üretmeden, mevcut çöpleri nasıl temizleyebileceğimiz hakkında.

Her kafadan bir ses çıkıyor.

Ve işe yarayabileceği düşünülen, yakala ve geri getir görevleri; şu anda test ediliyor.

Metotlardan biri, ağı olan küçük bir uydunun; çöpü analiz etmesi

ve yakaladıktan sonra Dünya’ya geri getirmesi.

Eğer hedef ağ için çok büyükse, bu sefer zıpkın ile görevini yerine getirecek.

Bir roket fırlatmak yerine, zıpkın ya da ağ kullanmak, atmosferi zararsız bir şekilde temizlememizde bize daha fazla yarar sağlayacak.

Ve kirlenmiş katmanı temizlememizi giderek hızlandıracak.

Ve hala çok fazla bilim-kurgu önerisi bulunmakta.

Bazıları devasa elektromıknatıs kullanma düşüncesinde.

Bu mıknatıslar, kendilerine yaklaşan bozulmuş uydular gibi çöpleri iterler.

ve böylece onları Dünya’nın manyetik alanına postalarlar.

Bunlar ağlar ve zıpkınlardan daha güvenli olabilir,

çünkü çöple direk etkileşime girmek zorunda değiller.

Ve çöple çarpışarak daha çok çöp oluşturma ihtimalleri olmaz.

Aynısı, çöpleri buharlaştıran küçük hurda yok edici lazerler için de geçerli.

Lazere sahip uydular, hedefle temasa geçmek zorunda değiller. Uzaktan sakince onları buharlaştırabilirler.

Büyük nesneler tam olarak uzaktan yok edilemezler.

Ama lazerler onları parçalamak için kullanılabilir,

ya da küçük bir kısmını yakarak, onları daha güvenli bir yörüngeye itebilir.

Sonuç olarak hangi teknolojiyi kullanırsak kullanalım, yakında başlamamız bizim için iyi olacak.

100 milyon parçacığın sayısının trilyonlara çıkıp, insanlık için bir kapana dönüşmeden önce.

Eğer yeterince hızlı davranmazsak, uzay maceramız hiç başlamadan bitebilir.

Eğer uzay keşfi hakkındaki hayallerimiz gerçek olursa, onları güzel kullanmak bizim için daha iyi olabilir.

Öğrenmek için ciddi miktarda zaman harcadığımız şeylerden biri de evrenimizi tanımak.

Bu konu hakkında bilgi edinmek için tek yapmanız gereken izlemeye devam etmek.

Kurzgesagt ve Brilliant favori bilim ve uzay konuları üzerine altı parçalık bir video serisi üzerinde ortak çalışıyorlar.

Kurzgesagt Brilliant ile bir süre çalıştı.

Ve biz onların size matematiği ve bilimi pratik yoldan öğretmelerini bayıldık.

Size problemlerde aşama aşama rehberlik ediyorlar ki arkasındaki mantığı anlayabilesiniz.

Ve belki bir gün edindiğiniz bilgiyi uzay çöplüğü gibi sorunlarda kullanabilirsiniz.

Yada en azından bilim projesi ile başlayabilirsiniz.

Eğer daha fazla bilgi istiyorsanız brilliant.org/nutshell sitesine gidin ve bedavaya kayıt olun.

Kayıt olan ilk 688 kişi yıllık premium üyelikte %20 indirim alacak.

Ve ayrıca Brilliant ile olan iş birliğimiz destekleyecek.