AB Demokratik mi? Oyunuz Önemli mi? | Kurzgesagt

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

Avrupa Birliği vatandaşı olmak

hayatımızın birçok yönünün garip bir varlık tarafından yönetilmesi anlamına geliyor.

Dev bir memur, boyumuzu aşan kararlar veriyor gibi hissettiriyor.

Birçok Avrupalı AB seçimlerinde verdikleri oyların önemsiz olduğunu

ve AB’nin demokratik olmadığını düşünüyor.

Gerçekten de, AB ne kadar demokratik?

Ve verdiğiniz oy gerçekten bir işe yarıyor mu?

Demokratik devletlerde kamu politikaları halkın iradesine dayanmaktadır.

Ancak, insanlar çok da uyumlu varlıklar değiller.

Kendilerine yarar sağlayacak yasa ve kuralların yayınlanması için

mücadele veren sayamayacağımız kadar çok topluluk var.

İşleyen bir demokraside,

bu mücadelelerin verilebileceği adil bir ortam yaratmak için çalışan

denetim ve denge mekanizmaları olur.

Dönem sınırlamaları, oluşumların çok uzun süre iktidar olmasını engeller.

Fakat bunların hepsi kendi ülke sınırlarımız içinde geçerli.

Uluslararası politika demokratik olmaktan ziyade anarşiktir.

Yasaları uygulatacak veya adil olunmasını sağlayacak merkezi bir otorite bulunmaz,

bu yüzden geçerli tek yasa güçlü olanın zorbalığıdır.

İnsanlık tarihinin büyük çoğunluğunda, güçlü ülkeler diğerlerinden istedikleri her şeyi

gasp ya da şiddet yoluyla almıştır.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, anarşi durumunun sonlandırılması için

ülkelerin nasıl davranması gerektiği hakkında kurallar oluşturulması amacıyla Birleşmiş milletler kuruldu.

Fakat BM’nin fiili gücü olmadığı ve üyeleri arasında çatışan menfaatler olduğu için

genellikle kibarca göz ardı edilir.

AB, kendisine üye olan milletler için kurallar ve kanunlar oluşturmayı

ve bu kararları Avrupa Adalet Mahkemesi yoluyla uygulamaya ve bağlayıcı kılmaya çalışan bir yapı.

AB, başlangıçta Avrupa ülkeleri arasında barışın

ve kıta içinde refahın sağlanması amacıyla kuruldu.

Ama aynı zamanda üyeleri için uluslararası güç kazanımı sağlamayı amaçlayan bir girişim.

Tek bir süper devlet gibi

ve tüm vatandaşları tarafından demokratik ve meşru olması için çabalanıyor.

Bunu yapabilmek için, farklı şeyler talep eden farklı katılımcılar sorununu çözmesi gerekiyor.

Bunu yapmak için, sorunu çözmek zorunda farklı şeyler isteyen farklı aktörler. Bunu yapmak için, sorunu çözmek zorunda farklı şeyler isteyen farklı aktörler.

Üyeleri, birbirlerinden farklı önceliklere sahip olan ülkeler.

Peki bu nasıl işliyor?

AB, gülünç biçimde karmaşık olduğu

ve politikacılar bir şeyleri adlandırmada bilim insanlarından bile kötü olduğu için

oldukça basitleştirecek ve birçok detayı atlayacağız.

Daha fazla bilgi ve açıklamayı kaynak dokümanlarımız kısmından bulabilirsiniz.

Şimdi, eğer ki bağımsız milletlerden oluşan demokratik bir birlik kurmak istiyorsanız

iki seçeneğiniz var.

1: Tüm birlikle beraber karar alacak olan ulusal politikacıların oylanmasına izin verin

Ya da iki: Ya da iki:

ya da ikinci seçenek:

Bağlayıcı kararlar alabilen bağımsız kurumların seçimi için tüm vatadanşlara doğrudan oylama yetkisi verin.

Her vatandaşın bağımsız olarak doğrudan oy kullanmasına izin ver bağlayıcı kararlar verebilen kurum. Her vatandaşın bağımsız olarak doğrudan oy kullanmasına izin ver bağlayıcı kararlar verebilen kurum.

Her iki yaklaşımın da olumlu ve olumsuz yönleri var

ve AB, ikisinin karışımını uyguluyor.

Avrupa Adalet Divanı’nın yanında, bugün konuşacağımız dört temel kurum var.

Avrupa Konseyi

üye ülkelerin hükümet ya da devlet başkanlarından oluşur.

Avrupa Birliği Konseyi

üye ülkelerin bakanlarından oluşur.

Üçüncüsü, Avrupa Komisyonu,

AB’nin fiili hükümetidir. Her üye devletinden bir bakan yer alır.

Ve son olarak, Avrupa Parlamentosu,

Siz, değerli vatandaşlar tarafından Avrupa seçimleriyle doğrudan seçilen

Avrupa Birliğinin tek parçası.

Prensipte, bu kurumların tamamı ulusal ya da AB ölçeğinde verdiğiniz

doğrudan ya da dolaylı oylarla seçilir.

Ancak bazıları, diğerlerinden daha fazla şey yapar.

Örneğin, ulusal temsilcinize oy veriyorsunuz:

Verdiğiniz oy ile hükümetin belirlenmesinde katkıda bulunuyor ve

kimin Devlet başkanı olup Avrupa Komisyonunda ülkenizi temsil edeceğini belirlemiş oluyorsunuz.

Bu liderler, AB parlamentosunun onayına sunulacak olan

Sonunda AB Parlamentosu tarafından onaylandı. Sonunda AB Parlamentosu tarafından onaylandı.

AB Komisyonu başkanını seçiyorlar.

Yani, bu bir tür dolaylı demokrasidir.

Komisyon için oy kullanmadınız,

ama onları atayanları, onaylayanları ve denetleyenleri belirlemek için oy verdiniz.

Yani, aslında, dört temel Avrupa Birliği kurumundan iki buçuğu

üye devlet hükümetlerine bağlıdır.

Ama bir vatandaş olarak doğrudan seçime katıldığınız tek kurum olan AB Parlamentosuna verdiğiniz oy için

sorulması gereken soru: “Bunun gücü ne kadar?”

Verdiğiniz oyun ne kadar etkisi var?

AB parlamentosunun etkisi başlangıçta oldukça düşüktü

ancak son 20 yılda git gide daha güçlü hale geldi.

Bugün, yeni yasaların üye ülkeler üstünde bağlayıcı olabilmesi için Parlamentonun onaylaması gerekiyor.

Ayrıca AB bütçesinin nasıl olduğuna da oy veriyor. Harcanan ve uluslararası anlaşmalar. Ayrıca AB bütçesinin nasıl olduğuna da oy veriyor. Harcanan ve uluslararası anlaşmalar.

Ayrıca, AB bütçesinin nasıl harcanacağını ve uluslararası anlaşmaları oyluyor.

Tüm bunlar Parlamentoyu oldukça güçlü hale getiriyor ve böylece verdiğiniz oyu

uluslararası düzeyde bile etkili kılıyor.

Ulusal parlamentolara kıyasla, önemli bir gücü yine de eksik.

AB Parlamentosu resmi olarak yeni yasa önerisinde bulunamaz

bu durum da genellikle AB’nin demokratik olmadığı ve

AB parlamentosunun daha etkili olması gerektiği argümanlarının özünü oluşturuyor.

Şu anda üye devletlerin hükümetleri Avrupa Birliğini neredeyse kontrol ediyor.

Parlamentoya daha fazla güç verilmesi, AB’yi bütün olarak daha demokratik yapabilir

fakat aynı zamanda üye devletlerin gücünü de azaltacaktır.

Hangi yaklaşımın daha iyi olduğu belli değil.

Nihayetinde birliğin nasıl gelişmesi gerektiğine karar vermesi gereken üye devletler ve vatandaşlar olarak, bizleriz.

Tamam, buradan bir sonuç çıkarabilir miyiz?

Bir bütün olarak, AB üye devletlerinin çoğunun olduğu biçimde demokratik değil.

Fakat yine de demokratik.

Aldıkları kararları beğenmezseniz,

örneğin telif haklarıyla ilgili,

kendi temsilcilerinizin ne oy verdiğine bakabilir ve onlara kendi oyunuzu verebilirsiniz.

Daha demokratik hale getirme mücadelesi, kimin ne üstünde güç sahibi olacağıyla yakından ilişkili.

AB değişmeye devam ediyor.

Siz, sevgili vatandaşlar, yalnızca mevcut politikaları değil;

aynı zamanda sistemin gelecekte neye benzeyeceğini oyluyorsunuz.

Avrupa Parlamentosunda oy verebileceğiniz çok sayıda parti ve politikacı var

ve bu nedenle oyunuz daha güçlü.

Diğer birçokları olduğu gibi tutmak ya da azaltmak istiyor

ancak Birlik için gelecekte neyin daha iyi olacağına karar vermek sizin elinizde.

Şuan da, kendi ülkenizde verdiğiniz oy, AB için verdiğiniz oyla eşit derecede önemli

çünkü bunlar, şuan Avrupa Birliği üstünde en büyük etkiye sahip kişiler.

GÖRÜŞ

Kendi ülkelerimiz, aynı zamanda AB’nin sıklıkla günah keçisi olarak kullanıldığı yerler.

Politikacılar, özellikle ulusal seçimlerden önce,

AB’nin çok güçlü olduğunu ve kurallarla kanunları

hükümet başkanları ve vatandaşlar üstünde karman çorman ettiklerini iddia etmeyi severler.

ve kuralları ve yasaları karıştırmak hükümetlerin ve vatandaşların başkanları üzerinde. ve kuralları ve yasaları karıştırmak hükümetlerin ve vatandaşların başkanları üzerinde.

Gerçi, çoğu zaman AB’nin yaptıklarından onlar sorumludur.

Avrupa Birliğinde demokrasi, üye ülkelerde olduğundan çok daha fazla

sinirlendirici, karışık ve can sıkıcıdır.

Ancak, oylama ve politik kurumlarımızın ne biçimde değişeceğini ve gelişeceğini önemsemek

vatandaşlar olarak yapabileceğimiz en güçlü şeylerden biri.

Son birkaç yıl, seçimlerde son derece uç şeylerin yaşanabileceğini bize gösterdi

Bu sürecin aktif bir parçası olmak isteyip istemediğimize karar vermeliyiz

Eğer siyasi güç için mücadelede yer almazsak, başkaları bizim yerimize alacaktır.

Ve bizim için verdikleri kararlardan hoşlanmayabiliriz.

Avrupa bizim için önemli bir konu olduğundan,

bu videoyu olabildiğince çok Avrupa diline tercüme ettik.

Birkaç Avrupalı Youtuber anlatım yapıp kendi kanallarına yükledi.

Funk’a ve bize yardım eden tüm Youtuberlara teşekkür ederiz.

Tüm dillere ait versiyonları açıklamalar kısmında bulabilirsiniz.