Güneş Sistemi -- Uzaydaki Evimiz | Kurzgesagt

🎁Amazon Prime 📖Kindle Unlimited 🎧Audible Plus 🎵Amazon Music Unlimited 🌿iHerb 💰Binance

Video

Transkript

Güneş Sistemi, uzaydaki evimiz.

Samanyolu’nun sakin bir kısmında yaşıyoruz.

Evimiz Güneş Sistemi.

Galaksinin merkezi etrafında 200.000 km/s hızla durmadan koşuşturan

ve dönüşünü 250 milyon yılda bir tamamlayan 4.5 milyar yaşında bir oluşum.

Yıldızımız Güneş, Güneş Sistemi’nin merkezindedir.

Yörüngesinde sekiz gezegen,

trilyonlarca asteroid, kuyrukluyıldız ve birkaç cüce gezegen bulunmaktadır.

Sekiz gezegen. Dörder gezegen olarak ikiye ayrılmıştır.

Merkür, Venüs, Dünya ve Mars

ve dört gaz devi, Jupiter, Satürn, Uranüs ve Neptün.

Merkür, bu gezegenlerin en küçük ve en parlağıdır.

Bir Merkür yılı, bir Merkür gününden daha kısadır,

bu da devasa sıcaklık değişimlerine sebep olur.

Merkür’ün atmosferi ya da uydusu yoktur.

Venüs, Güneş sistemimizdeki en parlak objelerden biridir

ve Dünya’dan 92 kat daha yüksek atmosfer basıncıyla,

açık ara en sıcak gezegendir.

Kontrolden çıkmış bir sera etkisi, Venüs’teki sıcaklığın

asla 437 °C’nin altına düşmesine izin vermez.

Venüs’ün de uydusu yoktur.

Dünya bizim evimizdir ve

bol miktarda sıvı halde su bulundurmaya imkan verecek kadar ılıman sıcaklığa sahip tek gezegendir.

Ayrıca, yaşam bulunduğu bilinen tek gezegendir.

Dünya’nın bir uydusu vardır.

Mars, Güneş Sistemi’nin en küçük ikinci gezegenidir

ve ince atmosferini güçlükle tutacak kadar ağırdır.

Olympus Dağı, Güneş Sistemi’nin en büyük dağıdır

ve Everest Dağı’nın üç katından daha yüksektir.

Mars’ın iki küçük uydusu vardır.

Jupiter, Güneş Sistemi’nin en büyük ve en ağır gezegenidir.

Büyük bir kısmı hidrojen ve helyumdan oluşur

ve bilinen en büyük ve en güçlü fırtınalara ev sahipliği yapar.

En büyük fırtınası, “Büyük Kırmızı Leke”, Dünya’nın üç katı kadardır.

Jupiter’in 67 uydusu vardır.

Satürn, ikinci en büyük gezegendir ve tüm gezegenler arasında

en küçük yoğunluğa sahiptir.

Yeteri kadar büyük bir küvetiniz olsaydı, Satürn içinde yüzebilirdi.

Ayrıca Satürn, uzun ve açıkça görünebilen halkasıyla da ünlüdür.

62 uydusu vardır.

Uranüs üçüncü en büyük gezegendir ve en soğuklarından biridir.

Gaz devleri arasında en küçük olandır.

Uranüs’ün özel olan yönü, dönüş ekseninin

diğer yedi gezegene göre eğik oluşudur.

27 uydusu vardır.

Neptün, Güneş Sistemi’nin son gezegendidir ve Uranüs’e benzer.

Güneş’ten o kadar uzaktır ki, bir Neptün yılı, 164 Dünya yılı uzunluğundadır.

En yüksek rüzgar hızı Neptün’de bir fırtınada ölçülmüştür,

2,100 km/s’in hemen altındadır.

Neptün, 14 uyduya sahiptir.

Gezegenlerin boyutlarını karşılaştırırsak,

aralarındaki farkları daha açık bir şekilde görebiliriz.

Jupiter, boyut ve ağırlık açısından bakıldığında liderdir.

Öte yandan Merkür,

Jupiter’in uydusu Ganymede’den bile küçüktür.

Jupiter o kadar büyüktür ki, tek başına gezegenlerin tamamının

yaklaşık olarak %70’i kadar ağırdır, ve çevresindekilere muazzam bir etkisi vardır.

Bu dünya için bir nimettir, çünkü Jupiter, dünya üzerindeki yaşamı

yok edebilecek kadar büyük asteroidleri üstüne çeker.

Ama Jupiter bile, Güneş ile karşılaştırıldığında bir cücedir.

Devasa kelimesi bile Güneş’e hakkını vermez.

Güneş Sistemi’ndeki kütlenin %99.86’sını oluşturur.

Büyük bir kısmı hidrojen ve helyumdan oluşur.

Sadece %2’sinden az bir kısmı, oksijen ve demir gibi ağır elementlerden oluşur.

Çekirdeğinde, saniyede 620 milyon ton hidrojen füzyon tepkimesine girer

ve insanoğlunun ihtiyaçlarını yıllardır tatmin eden enerjiyi ortaya çıkarır.

Güneş’in yörüngesindeki sekiz gezegenin dışında

trilyonlarca asteroid ve kuyrukluyıldız etrafında döner.

Çoğunluğu şu iki kuşakta yoğunlaşmıştır:

Mars ve Jupiter arasındaki Asteroid Kuşağı

ve Güneş Sistemi’nin ucunda bulunan Kuiper kuşağı.

Bu kuşaklar sayısız cisme ev sahipliği yapar; bazıları bir toz parçası büyüklüğünde,

bazıları ise cüce gezegen büyüklüğündedir.

Asteroid kuşağının en ünlü cismi Ceres,

Kuiper kuşağının en ünlü cisimleri ise Plüton, Makemake ve Haumea’dır

Genellikle asteroid kuşağını

cisimciklerin durmaksızın çarpıştığı yoğun bir bütünlük olarak tanımlarız.

Ama aslında, asteroidler iki asteroidi bile bir arada

göremeyeceğiniz kadar büyük bir alana dağılmıştır.

İçlerindeki milyarlarca cisme rağmen,

asteroid kuşakları oldukça boş yerlerdir.

Yine de sık sık çarpışmalar yaşanır.

İki kuşağın da kütleleri pek etkileyici değildir.

Asteroid kuşağı, Ay’ın kütlesinin %4’ünden daha az bir kütleye sahiptir.

Kuiper kuşağı, Dünya’nın kütlesinin 10’da biri ve 25’te biri arasında bir kütleye sahiptir.

Bir gün, Güneş Sistemi’nin varlığı son bulacak.

Güneş ölecek; Merkür, Venüs ve belki Dünya da onunla birlikte yok olacak.

500 milyon yıl içinde, o kadar sıcak bir hale gelecek ki, bir noktada

yer kabuğunu eritecek.

Sonra Güneş o kadar büyüyecek ki, ya Dünya’yı yutacak

ya da en azından onu bir lav denizine dönüştürecek.

Tüm yakıtını tamamen yakıp, kütlesinin büyük bir kısmını kaybettiğinde,

ufalarak bir beyaz cüce olacak ve birkaç milyar yıl boyunca nazikçe yanacak,

sonrasında tamamen sönecek.

Ve en sonunda, Güneş Sistemi’nde hayat artık mümkün olmayacak.

Samanyolu bunun farkına bile varmayacak.

Sadece kollarından birinin küçük bir kısmı daha karanlık olacak.

Ve insanoğlunu ya yok olacak ya da Güneş Sistemi’ni

yeni bir yuva arayışıyla terk edecek.